Bandista Şarkı Sözleri

'Yerli Şarkı Sözleri' forumunda Özgür tarafından 4 Eki 2009 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. Özgür

    Özgür Administrator Site Yetkilisi

    Benim Annem Cumartesi

    Benim annem pazarları uyandırmaz yavrusunu
    Benim annem pazartesi demlikte bir çay tanesi
    Benim annem salı günü ya hüzün ya düğün tülü
    Benim annem bir çarşamba görmesen de sen aldanma
    Benim annem perşembeyi iyi bilir işkenceyi
    Benim annem cumaları gezer bütün kuytuları

    Benim annem cumartesi her bir dilde çıkar sesi
    Benim annem cumartesi elinde solmuş bir resim
    Benim annem cumartesi hesap soracak öfkesi
    Benim annem cumartesi benim annem cumartesi


    söz: Bandista
    müzik: Bandista

    Arjantin, Türkiye ve Şili'de özellikle darbe dönemi ve sonrasındaki demokrasi görünümlü ya da somut militer rejimler elinde kaybedilen, öldürülen, işkenceden geçirilen evlatlarının hesabını/akıbetini sormak için yan yana gelen Plaza del Mayo veya Cumartesi Annelerine bir selamlama olan bu çalışma, eril bir intikam alma çağrısından ziyade bizzat gündelik hayatın kurucusu olmasına rağmen (belki de bizzat bu nedenle) gerek cinsi gerek içtimai gerekse de iktisadi olarak en fazla sömürülen kadınların ve annelik durumunun -duygusal ya da mitik bir ajitasyona başvurmadan- toplumsallaştırılması gündemine sahip metin bloğunun üç farklı müzikal tarz içinden akıtılmasından müteşekkildir. Şarkı Albaylar Cuntası'na karşı Yunanistan Politeknik direnişinin bildik ezgisiyle, direniş geleneklerinin metinsel yahut müzikal düzeyde birbirinin içine örülmesini gaye edinir.


    Pardon Afedersiniz Mr. Genelkurmay

    Kılıçlarımızı biledik buraya geldik
    Tek bir söz söyledik bedelini ağır ödedik
    Bir koca ömrü verdik yemedik içmedik
    Dört diyar teptik ama bana mısın demedik

    Saltanatını yıktık, vicdani rap çıktık
    Populizmden bıktık, zincirlerimizi kırdık
    Uğruna astık kestik, bir koca ömrü verdik
    Pes etmedik, hesap sormaya geldik

    Hop şinanay, hopa şinanay
    Görsün âlem beş yıldızlı rapstar
    Hop şinanay, hopa şinanay
    Pardon afedersiniz mr. genelkurmay


    söz: Sultan Tunç
    müzik: Sultan Tunç feat. Bandista

    Sultan Tunç'un 2007 tarihli Oriental Rap'n Roll albümünde yer alan bu şarkı "paşanın başucu şarkıları" ana metninde de andığımız farklı cenahlardan ve farklı sesler içinden kendi hikâyelerimizi anlatmakta ısrar etmemiz bağlamı içinde tüm yaşananlara rağmen varlığımızı sürdürdüğümüzü vurgulayan metin bloğu ve 'circus' vari looplara dayanan müzikal altyapısıyla bu mevcudiyetin altını çizmektedir.


    Yan Babilon

    Evire çevire seni öyle bir döverim
    Bir o kadar dayak da ben yerim netekim
    Elindeki çoksa az olanla paylaş
    Nasıl müzisyen bilemiyo'm şu serdar ortaç

    Koyudan açığa doğru tüm renkler ton ton
    Benim memurum işini bilir dediydi tonton
    Bir elimde mikrofon kafamda da ponpon
    Uçuyo'n dediler bana yere de kon kon

    İster polis olsun ister astinomia fon
    Burda vurdu Ferhat'ı orda gitti Aleko'n
    Lakin Atina'da bu kez işlemedi tiyatron
    Bu sefer de sen yan, yan yan yan Babilon

    Yan yan yan Babilon
    Yan yan yan yan yan yan
    Yan yan yan Babilon
    Bu sefer de sen yan, yan yan yan Babilon

    Yine tersoya düştüm kafamda harmanım
    İçine edeyim böyle nankör karmanın
    Her mevsim ekilip bitmeyen tarlanın
    Kargasını kovalasan ne yazar kemâlım

    İskele alabanda yelkenler fora
    Derrida'nın sevdiğim bir eseri Khôra
    Feylezoflar dünyayı yorumladı ama
    Öldürmeyeceksin derdi on emirde Tora

    İster polis olsun ister astinomia fon
    Burda vurdu Ferhat'ı orda gitti Aleko'n
    Lakin Atina'da bu kez işlemedi tiyatron
    Bu sefer de sen yan, yan yan yan Babilon

    Yan yan yan Babilon
    Yan yan yan yan yan yan
    Yan yan yan Babilon
    Bu sefer de sen yan, yan yan yan Babilon

    söz: Bandista
    müzik: Bandista

    Babilon [Babil] kenti Tora ve Yeni Ahit ikonografisinde müesses nizamın, sürgünün, işkencenin, ticaretin, paranın ve 'günahın' içinde cisimleştiği bir tarife sahiptir ve ayrıca Rastafaryan harekette çürümeyi ve batı toplumunu simgeler. 80 darbesinin yarattığı toplumsal atmosfere ve sistemin kökenlerine dair göndermeler ve temelde devlet şiddetinin iki kurbanını Yunanistan aralık isyanı çerçevesinde anarak Babilon'un temellerinden sarsılıp yıkılmasına dair bir çağrıyı metin bloğunda sunan şarkı müzikal, vokal ve koral tercihleriyle Bandista'nın "ista" icraları içinde bir ilk çalışmadır.


    Buda albüm için linkimiz dostlar:

    http://www.kuflu.com/muzik/2744-bandista-pasanin-basucu-sarkilari.html
     
  2. Özgür

    Özgür Administrator Site Yetkilisi

    haydi barikata
    kara fırtınalar sarsıyor göğü, kara bulutlar kör eder gözleri, ölüm ve acı beklese de bizleri, onları yenmek için yürümeliyiz ve en değerli varlığımız özgürlük, cesaret ve inançla savunmalıyız, haydi barikata haydi barikata, ekmek, adalet ve özgürlük için, kalplerimizde, kardeşlerimizle, tüm dünyada büyüyor direniş, haydi barikata haydi barikata, ekmek, adalet ve özgürlük için!

    söz: Bandista
    müzik: ilk düzenlenişi 1879’a dayanan, ancak 1905 Mayısında Polonya’da işçi kortejlerinin yarı resmi marşına dönüşüp akabinde uluslararası yaygınlık kazanan, Polonya’nın kadim hürriyet ezgilerine dayanan Warszawianka marşı, 36 İspanyasında A Las Barricadas adıyla CNT’nin alamet-i farikasına dönüştü.

    Temelde Valeriano Orobón Fernánez’in İspanyolca sözlerinin Türkçe söylenişine dayanan söz bloğu, aynı zamanda bu marşın Türkçe’deki ilk bütünlüklü ve aslına sadık dile getirilişidir. Türkiye devrimci hareketinde –esinlenlemeler ve belli bölümlerin bağlamdışı sözlerle bazı anarşistler tarafından söylenmesi dışında- daha önce kayıt altına alınmamış ve marş bütünlüğünde söylenmemiştir; ayrıca Avrupa devrimci hareketi tarafından da unutulmuş ve Bandista repertuarının beynelmilel dinleyici tarafından en çok talep alan marşlarından biri haline gelmiştir.


    özgürlüğe manuş
    ne seattle ne cenova ne latin amerika’da, ne hindistan’da bir arayışta, özgürlük içinde özgürlük kafanda özgürlük, özgürlük sen nerdeysen orada, ne sokakta ne meydanda ne kampüste ne yolda, ne mahpusta ne torna tezgâhında, özgürlük içinde özgürlük kafanda özgürlük, özgürlük sen nerdeysen orada, hem seattle hem cenova hem latin amerika’da, hem hindistan’da bir arayışta, özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük, özgürlük sen ordaysan orada, hem sokakta hem meydanda hem kampüste hem yolda, hem mapusta hem torna tezgâhında, özgürlük elinde özgürlük seninle özgürlük, özgürlük sen ordaysan orada!

    söz: Bandista
    müzik: İkinci Dünya Savaşı Yunan Direnişinin anonim ezgilerinden olan San Atsalino Teixos'un Django Reinhardt tarzında ve Manuş müziğe bir saygı olarak icrası.

    Bandista’nın bir varyete olarak icra ettiği iki benzer, ancak anlamda taban tabana zıt söz bloğu üzerine kurulu bu şarkı, müzikal formu itibariyle de eğlenceli bir marş olarak ilk kez Türkçe’de söylenmektedir. ille de rumba
    dalgaları karşılayan, (rumbara rumbara rumbamba) gemileri andırarak, (rumbara rumbara rumbamba) gövdemizle karanlığı yara yara, ay carmela. çıktık rüzgarları serin, (rumbara rumbara rumbamba) uçurumları en derin, (rumbara rumbara rumbamba) havaları en ışıklı sıradağa, ay carmela. arkamızda düşman gözü, (rumbara rumbara rumbamba) gibi karanlığın yüzü, (rumbara rumbara rumbamba) önümüzde bakır taslar güneş dolu, ay carmela.. dostların arasındayız, (rumbara rumbara rumbamba) güneşin sofrasındayız, (rumbara rumbara rumbamba) dostların arasındayız, (rumbara rumbara rumbamba) güneşin sofrasındayız, (rumbara rumbara rumbamba) dostların arasındayız, güneşin sofrasındayız. dostların arasındayız, (rumbara rumbara rumbamba) güneşin sofrasındayız, (rumbara rumbara rumbamba) dostların arasındayız, (rumbara rumbara rumbamba) güneşin sofrasındayız, (rumbara rumbara rumbamba)

    söz: Nazım Hikmet-Güneşin Sofrasında Söylenen Türkü’den (1949) detay.
    müzik: Kökleri 19. yy’a dayanan bir halk ezgisi üzerine 36 İspanyasında yazılan sözlerden müteşekkil bu şarkı bugün artık unutulmaya yüz tutmuştur; İspanyolca sözler bazı kaynaklarda Lorca’ya mal edilir.

    El Paso del Ebro veya Viva la Quince Brigada adlarıyla da bilinen Ay Carmela şarkısı, marş formu içinde olmasa bile faşizme karşı savaşan İspanyol anarşistleri ve sosyalistleri üzerinde şevk ve umut verici bir etkiye sahipti. Bandista bu şarkıyı Türkçe söylemek isterken, üzerimizde önemli bir etkisi olan başka bir şarkı ve söz bloğu, yani Timur Selçuk ve Güneşin Sofrasında Söylenen Türkü’yü anımsadı ve bir yapı söküp takma faaliyeti sonrasında iki şarkıyı birbiri içine ördü.

    her şeyin şarkısı
    her şey herkesleşiyordu, herkes her şeyleşiyordu, tarih durmadan yazılıyordu, birden olanlar oldu, bir kırmızı koltukta yatarken, ekranda dziga vertov dönerken, psinoza mavladı birden, şaşkınlık hâsıl oldu, bir çapa bir votka bir ılık meltem, kıbrıs’ta dört ceset bir baker’ken, havariler mitler yazarken, uyku bastırıyordu, meneviş’ten glorya’ya sokak’ta bir votka, kadıköy evinde jacques brel çalmakta, temmuz oldu yaz bitti hoca kalk haydi, tayfa marquiz yolunda, gördüğüne inanma, gördüğüne inanma, gördüğüne inanma, sen!

    söz: Bandista
    müzik: Bandista

    Hocamız, ev arkadaşımız, bize müziği anlamayı öğreten insana dair bir kolaj.


    mâyâ
    albenisi albeni, albenisi sanki bir, şa lala lala lala la, düşkün bir düşe benzer, heveskâr eğlenceler, burjuvazi büyüler, temaşa verir huşu, sanki bir tavuskuşu, ga gaga gaga gaga ga, gagasında pembe toz, uyku inkâr ve hipnoz, dolce vita ah ne hoş, uyan artık ey uyan, uyan âlem-i reayan, pa papa papa papa pa, patlayan bir volkan ol, şol zulümden çıkar yol, mevcudiyet kavgası!

    söz: Bandista
    müzik: Amaritzi

    Bandista’nın son dönemine ait bu Balkan ezgisi, kabare formuna yakın ve bunu mümkün kılan söz bloğunun tekrarı ve nihayetinde Enternasyonel marşına yapılan bir göndermeyi içermektedir. Hint mitolojisinde dünyanın aldatmacası anlamına gelen mâyâ kavramı, burjuvazinin ayartıcı çekiciliği, hafızasızlık, duygular dünyasına hitap eden sanatsal üretimler ve gösteri toplumuna dair bir beyanı kapsayacak şekilde kullanılmıştır, yine bu mitologya mâyâ’nın büyüsünden kurtuluşu bir uykudan uyunmakla özdeşleştirmektedir, buradan da Enternasyonel’in ‘uyanmak’ göndermeli giriş bölümünün kendimizce tekrarını sunmamızın imkânı doğmuştur.

    aim
    hayat denilen kavgaya girdik, emin adımlarla yürüyoruz, biz bu karanlık yolun sonunda, doğacak güneşi görüyoruz, dağları aşıyor, bak yakınlaşıyor, kızıl yıldız, zafer kuşu, bu bir rüya değil, bu bir hülya değil, yıldızıdır kurtuluşun, kara deryalarda bir fenersin, senin ışığınla yürüyoruz, biz bu karanlık yolun sonunda, doğacak güneşi görüyoruz, fabrikalarda biz, tarlalarda biziz, biziz hayatı yaratan, dil farkı bilmeyiz, din farkı bilmeyiz, sanki doğduk bir anadan, anamız amele sınıfıdır, yurdumuz bütün cihandır bizim, hazırlandık o büyük kavgaya, başta bayrağımız sosyalizm, bayrağını yükselt, daha daha yükselt, yükselt bayrağı yukarı, bugüne vuralım, yarını kuralım, kaldıralım sınırları, bugüne vuralım, yarını kuralım, kaldıralım sınıfları!

    söz: Yoldaşlarımız
    müzik: 1920 yılında Kızıl Ordu’nun Beyazlara karşı verdiği mücadeleye dair bir övgü olarak Samuel Pokrass tarafından düzenlenen Belaia armiia, chiornyj baron [Beyaz Ordu, Kara Baron] marşı, 1927 yılında Temmuz Ayaklanması günlerinde Die Arbeiter von Wien adıyla Avusturya sosyalistleri arasında yaygınlaştı ve ilerleyen yıllarda özellikle faşizme karşı mücadelenin simgelerinden birine dönüştü.

    Avusturya İşçi Marşı'nın Türkçe'ye ne zaman ve kim tarafından aktarıldığı bilinmemektedir. Bandista aim [niyetimiz] olarak andığı bu marşı köklere bir saygı ve mücadelenin ve kendimizi ifade tarzımızın yıllar geçmesine rağmen nasıl da esasta aynı kaldığını vurgulamak için en bilindik haliyle icra etmekte, yeni muhalefet kuşağı ile geçmiş arasında bir bağ kurmayı amaçlamaktadır.


    kara çocuk raksı
    djelem, djelem, lungone dromensa, maladilem baxtale romensa, ay, romale, ay, chavale, nice nice yıllar boyunca, nice yüzler gördüm ömrüm boyunca, bir bardağa şarap dolunca, bir bahçede ah o ateş yanınca, bak o çocuklar, bak raksa başlar, kara deri ve uzun elleri, o çocuklar kuytusunda şehirlerin, ötesinde gündüzün ve gecelerin, menzil bizim ah o cennet bahçeleri, bak o çocuklar, bak raksa başlar!

    söz: Bandista
    müzik: Roman geleneksel

    1971’de ilk Dünya Roman Kongresi’nde ulusal marş olarak kabul edilen bu şarkı, yüzlerce Roman grubu ve topluluğu tarafından temelde Jarko Jovonovic sözleriyle yorumlanmış, çeşitlenmiş ve sınırlar aşmıştır. İlk kez Türkçe sözlere sahip olan şarkı bizim için ‘yolcu’luğa ve topraksızlığa dair bir övgüdür, marşımızdır.


    hiçbir şeyin şarkısı
    bir sokağın ortasında yatıyor, yoldaşları kenti altüst ediyor, carlo kalkıyor hesap soruyor, güneş güneş yine doğuyor, sabah oluyor sabah oluyor, şimdi bayrak üstünde salınyor, bize miti değil fikri yetiyor, mahir kalkıyor hesap soruyor, güneş güneş yine doğuyor, sabah oluyor sabah oluyor, bir kimsesiz mezarında yatıyor, katilleri şimdi resim yapıyor, veysel kalkıyor hesap soruyor, güneş güneş yine doğuyor, sabah oluyor sabah oluyor, bir kaldırım ortasında yatıyor, yarasından yalanınız sızıyor, hrant kalkıyor hesap soruyor, güneş güneş yine doğuyor, sabah oluyor sabah oluyor, hürriyet ve adalet aranıyor, onlar kanun, biz tarihi yazıyor, halklar kalkıyor hesap soruyor, güneş güneş yine doğuyor, sabah oluyor sabah oluyor!

    söz: Bandista
    müzik: İkinci Dünya Savaşı Kızıl Ordu ezgisi+Ines, Boikot.

    Bandista’nın daralanına, kayıplarımıza ve hesap sormaya olan inancımıza, sabaha, uyanmaya ve “o” günlere dair bir heveslendirici, ağıt ve şehitler miti kültürüne karşı, başka türlü bir anmanın mümkünlüğüne dair bir son sözdür.
     
  3. Özgür

    Özgür Administrator Site Yetkilisi

    birinci rollama

    Biz işçiler rızkımız için nice cefalar içindeyiz
    Hani, Hani; Şimdi Hadi
    Yeni rakı eski şişe
    Keyf ve emek kime meze
    Genelleştir güzelleştir
    Var ettiysek ait bize
    İster asfalt ister şose
    Sokaklar hayattır bize
    Mazi gelecek ve şimdi
    Yazılacak elimizde
    Bugün kuvve yarın fiile
    Huzur kadim hasret ise
    Her sokakta her mecliste
    Dile gelsin iki hece
    Ne birinci ne bilinci
    Hepsi gitti bu kaçıncı
    Özelleştik tektipleştik
    Adaletin kör kılıncı
    Tütün kağıda değil de
    Biz kefene sarıldık madem
    Ölülerin korkusuyla
    Titre nev-liberal âlem
    Suçludur her aynasız
    Her günahkâr bir aziz
    Söz: Bandista
    Müzik: Bandista
    Şeytanın ilk dümeninin bizi var olmadığına inandırması genelgeçeri içinden düşünüldüğünde neo-liberalizmin ilk dümeninin onlarca ‘farklı’ gözüken biçim içinde, onlarca farklı alanda faaliyet gösterip tek bir biçim ve hali netice olarak bize dayatmasıdır. Verimlilik, rekabet, etkinlik, serbesti düsturuyla dönen çarklarından çıkan sesler hep güvencesizlik, taşeronlaştırma, sosyal ve demokratik hakların yitimi, tektipleşme frekanslarında yayılır. Duymak isteyen kulaklara Bandista’dan bir rollama; gerekirse filtresiz bir sigara ve süslü püslü olmayan bir şişe rakıyla kurulmuş, mezesinin biz olmadığı bir kardeşlik sofrasına, basit ama öznesi olduğumuz bir hayata övgüyle… Rolling Stones’ın Şeytana Sempati’yle ilan ettiği gibi şeytan aramızda dolaşan kruvaze ceketli bir adam bazen ve Godard’dan titreşimler Bir Artı Bir, matematiğin ‘verimli’ kesinliğine bırakılamayacak bir özgür ilişkiler oyunu, bir ve birin arasındaki asıl ilişki, tanımlanmamış, ama tanımlanamaz olmayan “artı,” her an yeniden yaratıldığı için söylemesine gerek olmayan sonuç (“iki eder” ve bazen “iki etmez”).


    kızıl flama

    İleri işçiler, yoldaşlar ileri
    Kızıl bayrağımız, sınırlar aşıyor
    İleri işçiler, yoldaşlar ileri
    Zafere koşuyor, kızıl bayrak
    Bayrağımız önde yürüyoruz
    Hedef sosyalizm ve hürriyet
    Çözülmez sanma, kadim muamma
    Kızıl flama, kızıl flama
    Çözülmez sanma, kadim muamma
    Kızıl flama, bayrağımız
    Kızıl flama geçecek körlük
    Kızıl flama tek çözüm birlik
    Kızıl flama doğan güneşle
    İsyan devrim özgürlük
    Söz: ATTF İşçi Korosu, 1974 – Bandista
    Müzik: İtalya’nın Lombardiya bölgesinin iki halk şarkısından ilk düzenleme Carlo Tuzzi tarafından 1908 yılında yapılmıştır. Türkiye’de Kızıl Bayrak adıyla bilinen ve yaygın olarak söylenen İtalyan Bandiera Rossa marşının, Bandista manifestasyon serisinin bir parçası olarak geçmişin bugünün ve geleceğin direnişlerine bellek, hürmet ve mevcudiyet içinden icrasıdır.
     

Bu Sayfayı Paylaş