{{¤* Benim Adim Ask *¤}}

'Aşk Şiirleri' forumunda bebiS tarafından 15 Mar 2010 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. bebiS

    bebiS New Member

    Askımızın Son Çarsambası

    Pazar
    Pazartesi
    Salı
    Seni bir çarşamba günü
    Terkedeceğim
    Sonra başımı alıp
    Perşembeye doğru gideceğim

    Ümit Yaşar Oğuzcan
     
  2. bebiS

    bebiS New Member

    Romans

    Söylesem ah!
    Söyleyebilsem sana derdimi
    Yıldızlı bir gecede açabilsem kalbimi
    Göreceksin seninle dahi desem
    Diyebilsem sana seviyorum seni
    Çılgınca aşığım sana, seviyorum
    Tahammülüm kalmadı artık buna
    Ama diyemem, söyleyemem
    Çünkü aramızda denizler dağlar
    ve benim kör olası gururum var

    Bu böyle sürüp gidecek
    Seni sevmediğimi bileceksin
    Öğrenemeyeceksin
    Ve ben bu gece
    Her Allah’ın gecesi
    Yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğim
    Sana asla
    Çünkü aramızda denizler dağlar
    Ve benim kör olası gururum var.

     
  3. bebiS

    bebiS New Member

    Yalnızım bir kompartımanda
    Bir hızar testerisinin yaz ışığı ufuk hattından
    Ağır ağır gözlerime geliyor köşede rüzgar
    Tozla yıkıyor söğüt dalını çocuk
    Onaltı bağımsız devlet büstünün
    Sarkan bıyıklarını düzeltiyor zaman
    Düşündükçe koyu bir renk alıyor
    Buraya uzun bir yol boyunca
    Kurulu bir kumpanya çadırlarından
    Tuğla harmanlarından geldim her ateşin
    Çemberinde yanarak ve darağacında
    Kurutarak dikişsiz gömleklerimi
    Her sabah zekeriya sofralarında herkesle
    Kalın kitapların yufkasını yeniden ıslatıp
    Yedik açlık
    Düşündükçe daha da artıyor hangi geçmişin
    Kaynağına eğilsem acı bir su
    Gelecek günlerin yorgun treni yıllardır
    Telaki bekliyor
    Bekle bekle bekle gençliğin karanlık yıldızı
    Yıllardır takım değiştiriyor ve cephe
    İsimsiz bir tortuyla kapanmış
    Bilemedim nasıl bir mangal yüreğimiz
    Kömür gözlü çocuklarla yanıyor ve bedenim
    Ateş içinde
    Eylül.

    Her yanımdan geçen öpüşlerinin
    Islak serçelerini duymasam
    Kör testereyi bile göremeyeceğim.

     
  4. bebiS

    bebiS New Member

    Ay uykusunda sayıklar seni
    Pırıl pırıl yansırken tenin rıhtım kanatlı denizlere
    Ama sahte ölüm çocukları doğuyor geceden
    Gök pusuna bulayacak gözlerimi
    Sesimi rüzgârına boğduracak
    Ancak kurşun geçer yüreğimden
    Tenin yüzüyor ve yüzecek daha
    Çünkü bilmediğim bir saygınlıkla dokuyorum yüreğini
    Ay paramparça düşüyor suya
    Alacakaranlığı bölerek ikiye sıyrılıyor yaşamdan
    Betonlaşan yağmurlara tutuluyor sevdam
    Sis çöküyor iliklerine anarşist yüreğin
    Bedeninde tel örgülerin acı büzgüleri
    Od düşüyor gönlüme
    Uzun ince parmaklarından gecenin
    Beş kala ölüme
     
  5. bebiS

    bebiS New Member

    Suların uzak denizlere vardığı yerde
    Uçsuz zamanlar çiçeği
    Lanetli zakkum
    Sağıyor yitirilmiş maviyi ıtırlardan
    Yüzüm bulutlara boyanıyor
    Ey çocuk aklım

    Savruk bir yağmur sonrası
    İçe kapanış
    Duyarsızlığı sürüyor üstümüze
    Sekerek bir küfürden geçiyor pırıltısı
    Ne yağmur duyuyor sesi
    Ne pencereler

    Her şey yarım yamalak
    Yarım yamalak sevi
    Bir kadın köpeğini salıyor özgürlüğe
    Koşup bütün zamanlara sığıyor sevincini
    Gizemli perdeler sarmalıyor evi

    Tanığımdır yaşlı çam
    Sarmaşık sömürgesi
    Hayatı savunan nefesin nefesimde
    Bir sese nişanlıyorum solgun bir sesi
    Yalnızlık bakıyor aynadaki resimde

     
  6. bebiS

    bebiS New Member

    kap kara geceler,
    derin derin düsünceler,
    cekilmez bu acilar...
    dinmek bilmez bu sancilar,
    eger karsilik yoksa askta..
    sevme kimseyi hayatta....

     
  7. bebiS

    bebiS New Member

    Yasam soguktur
    Sicakligin ötesinde buzlarda
    Sevmek yasamaktir
    Kurumus bir agac aglayislarinda
    Bir soluk kadar yakininda olmak
    İcine doyasiya cekmek
    Benliginde ve bedeninde
    catlayana kadar solumak
    *Bogulacagini bile bile solumaktir sevmek*

     
  8. bebiS

    bebiS New Member

    sevgi de yük aldı hicrete
    artık bunu anlıyorum
    doğuyor bak yepyeni bir hayat

    bir mavzer menzilindeyim
    adımlarımda kaçışın son anları
    mahfel mi
    -çün bu bir aşkın adıdır-
    giyotin mi
    çıkrıksız kuyulara mı bekleniyorum
    suya
    toprağa
    hayata mı
    günah çiçekleriyle bir kadın
    mı bekliyor beni

    sarp duygular taşıyorum
    mitralyözünde kalbimin

    geçtiğim kan ırmağı

    gecede yankılanır yalnızlığın sert adımları
    düşer
    düşer de saçıma kahrın şafak saatleri
    -sen bunu duymalıydın mozart-
    saatim acıyı henüz beş geçiyordur

    hazan dalına astım
    gençliğimin ıslak gömleklerini
    hatırlar
    ölürüm yaptığımız son valsi
    gömün gömün beni
    kanat kırık kol kelepçe gecede

    ay bastı korkularımı
    aman bulmaz dertlerin kordonundayım
    yüreğimde taşığıdım bir avuç umut
    karanlığı sürgünleyen kolorduları

    kulağım bekçinin düdük sesinde
    ıslıklar yolumu kent soluklu kırağı
    öyle zemheri
    öyle muhanettir bu sokak başı
    sonra yıldızlar ölür
    hakaretlerde büyür bir gerilla yüreğim

    beni
    kemikleri sızlayan umutların
    gömün sıra sıra taşına
    ay bastı korkularımı / ay / yar
    öyle yaşamak ölümü sereserpe
    ki iki vadi yaban gülü kelebek

    şehri inkâr ettiğim bir anda gideceğim
    ıslıklarımı sunarak
    gideceğim
    orda
    ÖLÜMCÜL İKİ SEVDA
     
  9. bebiS

    bebiS New Member

    Kar
    Üstüme yağar
    Saçlarımı rüzgarlar tarar
    Gül uzar yağmur olur gelmezsin

    Bir bir
    Kesilir ikindileri
    Çoban ve kaval sesleri
    Derin bir yalnızlığa gömülürüm
    Bu anlarda ölürüm de bilmezsin

    Akşamları
    Üstüme karı
    Yorgan diye örterim
    Etrafta kurt ulumaları
    Gözlerim dolar boşanır silmezsin

    Sonra
    Gece olur
    El ayak çekilir hayat durur
    Yıldızlar kurulur gökyüzüne
    Gözlerimin önüne film seti olur çekilmezsin
     

Bu Sayfayı Paylaş