Bugun Hangi Şiir Sizi Anlatıyor ?

'Şiirler ve Güzel Sözler' forumunda sha. tarafından 2 Eyl 2009 tarihinde açılan konu

  1. zipper

    zipper quae nocent docent

    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Bu kurtlar sofrasında belki zor
    Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Sus deyip adınla başlıyorum
    İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
    Hayır başka türlü olmayacak
    Ben sana mecburum bilemezsin. ....................
     
  2. zipper

    zipper quae nocent docent

    Az az ölüyoruz hergün.
    Yağmurdan havadan söz eder gibi,
    insanın hergün az az öldüğünü görüyorum,
    her yanda gördüğüm insanların.....

    A.C.Z.
     
  3. zipper

    zipper quae nocent docent

    Bozulan saat onarıldı ama artık eski saat değil.
    Susan çakmak doğruldu ama eski çakmak değil.
    Seni ben kalbime çarptım;
    Kalbim artık eski kalp değil.!!

    Sezai Karakoç
     
  4. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "


    Ben, duvar diplerini giyineceğim

    Kimseye kapısından yakın olmayacağım
    Ağzımı kuyulara vereceğim
    Beni kim beklemiyorsa ona gideceğim
    Otların ıssız mevsimini seveceğim
    Bir yağmur hükmü olacağım
    Mutluluğu pişmanlığı bir bileceğim
    Sitemlerinizden eksileceğim
    Kum sahiplerine suları göstereceğim
    Kimin uzağı varsa kalbi var diyeceğim
    Kirpilerin sevgisini soracağım size
    Kılavuzum yalnızlık olacak
    Ömrümü hiçbir yakınlıkla örtmeyeceğim
    Babamı bende yaşatmayacağım
    Güven duygunuzdan tiksineceğim
    Çocuklarımdan çekileceğim
    Hayalden başka gerçeğim olmayacak
    Sevginizle yatışmayacağım
    Bir tek alın çizgisine eğileceğim
    Zaman hep sizi çoğaltacak
    Bir harf bile etmeyecek kalbimden geçenler
    Beni sevmeyeceksiniz bileceğim
    Işıkları tarif edeceksiniz durmadan
    Düzgün cümlelerinize yenileceğim
    Sevincin yoksulluğunu göstereceğim size
    Ayrılığın özgürlüğünü öğreteceğim
    Aralık kapılarda fotoğrafınızı alacağım...

    Kirpiklerimden çırpıp kalabalığın zamanını

    Ey buğusuz taşlar
    Size geleceğim...
     
  5. zipper

    zipper quae nocent docent

    Şimdi büsbütün bitiyor hikaye
    Ardında hiçbir iz bırakmadan
    Kal desem kalırdın biliyorum.
    Ama sen..orada kal istersen...........
     
  6. zipper

    zipper quae nocent docent

    oturmak istiyorum
    biraz sıkışır mısınız
    bakın ellerim dolu
    ellerim ceplerim ve kafam
    yolcuyum/sorulur mu/nereye gidiyor bu gemi
    biraz sıkışır mısınız

    ruhumu kurtarmaya çalışıyorum
    dualarla perhizlerle susarak somurtarak
    ve gizlenerek kıyı bucak
    - biz zavallı küçük sırlar -
    biz zavallı sırlar
    (küçük)
    biraz sıkışır mısınız

    Öleceğim, efendim
    bir gün mutlaka öleceğim
    ama beşkırkbeş vapuru
    - kim durdurabilir onu -
    beşkırkbeşte kalkacak yine
    biraz sıkışır mısınız

    günahlarım
    tövbelerim sadakalarım
    heveslerim erdemlerim başarılarım
    kâğıtlarım muskalarım madalyalarım
    traşlı fotoğraflarım traşsız fotoğraflarım
    ruhum cesedim göz yaşlarım
    burda büyüğüm burda küçüğüm
    burda büyüğüm
    buraya sığarım buraya
    sığarım buraya sığarım
    biraz sıkışır mısınız biraz
    sıkışır mısınız
    biraz
    sıkı
    şır


    n
    ı
    z

    Cahit Koytak
     
  7. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Bugün de apansız gece olacaktır.
    Bir ışık dolaşacak yanında sakat, sıska atın.
    Ve şimdi karşımda haşin bir erkek ölüsü gibi yatan
    bu ümitsiz tabiatın
    ağaçsız boşluğuna bir anda yıldızlar dolacaktır.
    Yine o malum sonuna erdik demektir işin,
    yani bugün de mükellef bir daüssıla için
    yine her şey yerli yerinde işte, her şey tamam.
    Ben,
    ben içerdeki adam
    yine mutad hünerimi göstereceğim
    ve çocukluk günlerimin ince sazıyla
    suzinâk makamından bir şarkı ağzıyla
    yine billâhi kahredecek dil-i nâşâdımı
    seni böyle uzak,
    seni dumanlı, eğri bir aynadan seyreder gibi
    kafamın içinde duymak...
     
  8. zipper

    zipper quae nocent docent

    Dünya gerçek olmayan, köpükten bir baloncuk
    İnsansa dünyayı gerçek sanan bir çocuk....
     
  9. zipper

    zipper quae nocent docent

    Bazı geceler
    Bazı insanlar
    Bazı yerlerde, Sahiden karşılaşırlar.
    Bazı insanlar
    Bazı aşklar
    Bazı şarkılar,Bu yüzden unutulmazlar. ..

    -Murathan Mungan
     
  10. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!
    Düşüncemizin katlanması mı güzel
    Zalim kaderin yumruklarına, oklarına
    Yoksa diretip bela denizlerine karşı
    Dur, yeter demesi mi?
    Ölmek, uyumak sadece!
    Düşünün ki uyumakla yalnız
    Bitebilir bütün acıları yüreğin,
    Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
    Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü.
    Çünkü, o ölüm uykularında
    Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından
    Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
    Bu düşüncedir felaketleri yaşanır yapan.
    Yoksa kim dayanabilir zamanın kırbacına?
    Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine
    Sevgisinin kepaze edilmesine
    Kanunların bu kadar yavaş
    Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine
    Kötülere kul olmasına iyi insanın
    Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
    Kim ister bütün bunlara katlanmak
    Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek
    Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa
    O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
    Ürkütmese yüreğini?
    Bilmediğimiz belalara atılmaktansa
    Çektiklerine razı etmese insanları?
    Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
    Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
    Yürekten gelenin doğal rengini.
    Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
    Yollarını değiştirip bu yüzden
    Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.


    [ame=http://www.youtube.com/watch?v=1I2DMW2fRJY]Hüseyin Şahbazoğlu - Olmak yada Olmamak.. - YouTube[/ame]

     
  11. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    “Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
    Uzatma dünya sürgünümü benim
    Güneşi bahardan koparıp
    Aşkın bu en onulmazından koparıp
    Bir toz bulutu gibi
    Savuran yüreğime
    Ah uzatma dünya sürgünümü benim
    Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
    Ayaklarımdan belli”
    — Sezai Karakoç
     
  12. zipper

    zipper quae nocent docent

    Neden sancılar eksik olmaz iyi insanların
    yüreğinden?

    Nazım Hikmet
     
  13. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Oydu bir bakışta tanıdım onu
    Kuşlar bakımından uçarı
    Çocuk tutumuyla beklenmedik
    Uzatmış ay aydınlık karanlığıma
    Nerden uzatmışsa tenha boynunu

    Dünyanın en güzel kadını oydu
    Saçlarını tarasa baştan başa rumeli
    Otursa ama hiç oturmaz ki
    Kan kadını rüzgardı atların
    Hep andım ne yaşanır olduğunu

    En çok neresi mi ağzıydı elbet
    Bütün duyarlıklara ayarlı
    Öpüşlerin türlüsünden elhamra
    Sınırsız denizinde çarşafların
    Bir gider bir gelirdi işlek ağzı

    Ah şimdi benim gözlerim
    Bir ağlamaktı tutturmuş gidiyor
    Bir kadın gömleği üstümde
    Günün maviliği ondan
    Gecenin horozu ondan

    Cemal Süreya
    Yazmam Daha Aşk Şiiri
     
  14. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "




    hiçbir ateş bir başka ateşle sönmez,
    gönlüm aşk yüzünden kan olmuş
    kanımı kanla yıkama benim.
    ne kadar kaçtıysam gölgem ayrılmadı benden,
    gölgeleri ancak güneş giderebilir...
     
  15. zipper

    zipper quae nocent docent

    “Belki de …Yorgun kanat sesleriyle
    uçup duran bir kuşum artık ben,
    miniminnacık bir bulutum,
    ya da ne bileyim,
    sokaklarda savrulan herhangi bir şeyin
    hala görülememiş herhangi bir yanıyım”.........
     
  16. zipper

    zipper quae nocent docent

    ‘İyi’ demek adettendir ya !
    ‘İyiyim’ dedim…
    Değilim.
    Anlatılması zor bir duygu içimde ki.
    Her harf
    Her kelime
    Ve her cümle, olduğundan ya çok basit ya da daha karmaşık bir hale getiriyor dilime getiremediklerimi.
    Birgün konuşmayı unutmak, sadece susmak istiyorum
    Birgün susmayı unutmak, olur olmaz konuşmak istiyorum.
    ‘Kime, neye konuşursan konuş’ diyorum…
    Yeter ki susma!
    Hiçbir söz yetmiyor, beni ‘bana’ anlatmama…
    Dinleyemiyorum kendimi, acımadan içim…
    Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu…
    Ve değseler hüznüme, döküleceğim parça parça…
    Bir anlık değil, boğulduğum bilinmezlik.
    Acısı çıkıyor sustuklarımın.
    Oysa ben iyiyim görünürde !
    Anlamını içime çeke çeke mutluluğa erişemiyorum…
    Ya hep ben fazla geldim ya da hep bir şeyler eksik kaldı…
    Şimdi iyi olan ne varsa, üzerine çizgi çekemediğim kırgınlıklar sarıyor dört yanını.
    Ve ben,
    İyi olmanın eşiğinde, korkulara kapılıyorum anlamadığım bir biçimde…
    Sebebim yok.
    Belki de çok…
    Biliyorum;
    Ben bile kendimi anlayamıyorken anlaşılmayı beklemek, hayalden de öte .
    Ben kendimi,
    Görmüyorum
    Duymuyorum
    Ve bilmiyorum…
    Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu…
    Ve değseler hüznüme, döküleceğim parça parça…

    İbrahim Tenekeci
     
  17. LITTLE

    LITTLE Well-Known Member

    Yalnızlığa Dair
    Can yoldaşın olmazsa olmasın,
    Yalnızım diye hayıflanmayasın.
    Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi;
    Bir anne şefkatine müsavi;
    Üç adım ötede deniz;
    Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz.
    Bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara;
    Ağaç yaprak verir, sır vermez rüzgâra
    Ve kış yaz,
    Dalda kuş eksik olmaz.
    Dağ başında duman.
    Yalnızlık nedir göreceksin öldüğün zaman.

    Cahit Sıtkı Tarancı
     
  18. zipper

    zipper quae nocent docent

    Yağmura,nisana ve yaşıma aldanıp


    uçurumları kıyı sanarak

    ve dağlar erişilmeyince acı verir

    ...sözünü unutarak

    kaf dağına gitmek istedim



    ırmak inadıyla yürüdüm uzaklara

    bir derviş olup yürüdüm uzaklara



    yanıldı denektaşım geriye döndüm

    Kutsal Sözler Panayırı'na sığınıp

    ipeksi bir sessizliğe büründüm


    Bir Hayat...... İbrahim Tenekeci
     
  19. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Beni koptuğum yerde Bağlayın
    Aşkımı bir kutu kibrit gibi cebimde taşıyorum
    bir Hotanto küpesi gibi kulağımda taşıyorum
    Eski şaraplar için içimde taşıyorum
    Birgün size verebilirim

    Ben bu şehre nerden geldim
    Bir avuç gökyüzü için başım havada
    Dedim ki yalnızlığım inadına büyüsün
    Üç dört kişi arasında inadına çoğalsın
    İnadına sahipsiz gelişsin aşkım
    Bir uğultu gibi dört yönümde
    İnadına sahipsiz
    Bir kadın düşüneyim o beni düşünmesin
    Bir dağ düşüneyim nerde olduğunu bilmeyim
    Oturdum üç kişi için bir şiir yazdım
    Oturdum aklımı peynir ekmekle yedim
    Paralarım cebimde kaldı harcayamadım
    Beni bir kahvede bekleyin sarhoşsanız
    Birgün size verebilirim

    Ben bu şehre deliler gibi sevdalı geldim
    Nasıl çıkıp gideceğim belirsiz
    Umutsuz bir pazar ikindisi parklarda
    Üç kere görünüp kaybolacağım
    Beni bir sıtma gibi tutun bırakmayın
    Aşkımı birisine vermeliyim
    İçimde kaldıkça sonsuz kaldıkça itici
    İnadına zalim başıboş kahredici
    İnadına beni yalnız bırakan
    İnadına
    Birgün size verebilirim.


    Turgut Uyar
     
  20. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Ben herkes için
    Değişik ve ayrı dozda
    Soyut bir otobiyografyayım
    Herkesin yaşadığı bir iç tarih
    Hekesin yüreğinden geçen bir coğrafya
    Gidip gidip varacakları
    Fakat ulaşamayacakları
    Bir panorama
    Kaderin zaman zaman
    Kabaran kanlara uyguladığı
    Nirengi noktaları batmış
    Beyaz bir karanlığa batmış
    Mutsuzca mutlu bir topoğrafya

    Sonra gece bitti mum söndü
    Bu söyleşilerle tan atarken
    Pervane Mecnun'a
    Mecnun pervaneye döndü

    / Sezai Karakoç 80 yaşında
     

Bu Sayfayı Paylaş