Bugun Hangi Şiir Sizi Anlatıyor ?

Discussion in 'Şiirler ve Güzel Sözler' started by sha., Sep 2, 2009.

  1. zipper

    zipper quae nocent docent

    O olmazsa yaşayamam
    O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
    Demeyeceksin işte.
    Yaşarsın çünkü...
    Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
    Çok sevmeyeceksin mesela.
    O daha az severse kırılırsın.
    Ve zaten genellikle O daha az sever seni,
    Senin O’nu sevdiğinden.
    Çok sevmezsen, çok acımazsın.
    Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
    Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini…
    Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
    Senin değillermiş gibi davranacaksın.
    Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
    Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
    Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
    Paldır küldür yürüyebileceksin.
    İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
    Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
    Gökyüzünü sahipleneceksin,
    Güneşi, ayı, yıldızları…
    Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
    “O benim.” diyeceksin.
    Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin…
    Mesela gökkuşağı senin olacak.
    İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
    Mesela turuncuya, yada pembeye.
    Ya da cennete ait olacaksın.
    Çok sahiplenmeden,
    Çok ait olmadan yaşayacaksın.
    Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
    Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
    İlişik yaşayacaksın.
    Ucundan tutarak…

     
  2. zipper

    zipper quae nocent docent

  3. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Uzun cümlelerle konuşuyor kalabalık
    Bir sözcüğe * sığdırdığın dünyayı seviyorum...''



    *balım :)
     
  4. zipper

    zipper quae nocent docent

  5. zipper

    zipper quae nocent docent

    Ben ona sıkıntılı güz günlerinde
    Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim

    Kırmak istememiştim duygu filizlerini
    Büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu
    Rüzgarımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerine
    İncinmesin diye tek
    Acıyı bile ters yüz eden
    İncelikli bir gülümsemeyle yüzümde

    Ben ona gittikçe soğuyan zamanlarda
    Sıcacık bir sığınak olayım istemiştim
    İnsanlar içinde üşüdükçe
    Güvenle gelebileceği


    Kuşların kanatları neden vardır?
    Bir insan neden ağlar yarı yaşına gelince?
    Bulutlar gökyüzünün yükü müdür, süsü müdür?
    Tutsağı mıdır rüzgarın, sevgilisi midir?
    Konuşayım istemiştim bir yüreğin dilince
    Yanıtı olmayan sorularda boğmak istememiştim


    Ben ona sabah olamasam da
    Dingin bir ikindi olayım istemişimdir
    Her şeyin usul usul durulduğu saatlerde gelsin
    Yüzünde uçuk bir gülümsemeyle
    Yaslasın yorgunluğunu gövdemin yaşlı çınarına
    Serip üzerine yapraklarımın ağırlıksız yorganını
    Dinlendireyim istemiştim
    Üşütmek istememiştim.


    Ben ona ne istemişsem bu yalnızlık aylarında
    Gecikmiş... İnce... Güzel ve uzak...
    Biraz da kendime istemiştim
    Sevgi adına
     
  6. zipper

    zipper quae nocent docent

    Yüreğimde büyüttüğüm gül güneşe çıkamaz
    Yüreğim o gülü büyütmezse ışıyamaz.


    Günüm seninle başlasın istemiştim
    Çok değil ki...
    Bir içten gülüşünle ışısın gecem
    Uzun suskunlukların dilsiziydim
    Sesin aksın istemiştim dupduru
    Dağ suları gibi serin
    Yüreğimin ölü topraklarına.
    Kirpiklerin gölgelesin yüzümü
    Gözlerin ömrümün göğü olsun
    Demiştim, çok değil ki...

    Şükrü Erbaş
     
  7. zipper

    zipper quae nocent docent

    gidiyorum şimdi
    başka bir şehrine kalbimin;
    gözlerindeki uçurumun kenarında oturup
    yokluğunu seyretmeye,
    söndürüp tüm ışıklarını caddelerimin
    sözlerini dinlemeye
    gözlerimi sana kapatarak.

    hangi şehrine gitsem de kalbimin
    orada beni bekler -bir- cümlen.

    gidiyorum;
    fakat üzülerek biliyorum ki,
    içimde olmadığın yer yok...
     
  8. zipper

    zipper quae nocent docent

    Benden zarar gelmez
    Kovanındaki arıya
    Yuvasındaki kuşa;
    Ben kendi halimde yaşarım
    Şapkamın altında.
    Sebepsiz gülüşüm caddelerde
    Memnuniyetimden;
    Ve bu çılgınlık delicesine
    İçimden geliyor.
    Dilsiz değilim susamam
    Öyle ölüler gibi
    Bu güzel dünyanın ortasında
     
  9. zipper

    zipper quae nocent docent

    "Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
    Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını ta içimde hissetmek.
    Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
    ”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken
    her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

    Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
    Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek.
    Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek…

    Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
    Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak.
    Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.

    Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
    Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana…
    Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte.
    Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek…
    Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
    Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
    Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak… Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
    Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
    Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek.
    Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak.
    Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde.
    Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime...


    Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
    Nereden bileceksin?
    Sen benimle hiç olmadın ki.
    Olsaydın avuçlarım terlemezdi…
    Isırmazdım dilimin ucunu…
    Özlemezdim seni yanımdayken...
    Kıskanmazdım...

    Korkmazdım yollarda yürümekten...
    Islanmazdım yağmurlarda…
    Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda perişan olmazdım.
    Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize…
    Ve her kulaçta haykırırdım seni..
    Ama sen hiç benimle olmadın ki…
    Ya aklın başka yerlerdeydi ya yüreğin…"
     
  10. zipper

    zipper quae nocent docent

    Ne zaman başlar ayrılıklar?
    Dostluklar biter ne zaman?
    Aynı kalmıyordu hiçbir şey, değişiyordu her şey kendiliğinden.
    Birimiz söylemeliydi bunu ötekini incitmeden.
     
  11. zipper

    zipper quae nocent docent

    İçim gurbet yerine dönüyor sen susunca..
    Memleket yangın yerine dönüyor silinince gülüşün..
    Gözlerinde umutsuzluk görünce soluyor açmaya yüz tutmuş çiçekler..
    Söyle bana ben nasıl güleyim.
    Çocuklar nasıl gülsünler..
     
  12. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Ah ne varsa beraber sevmeye yetişemediğimiz
    yokluğunda hepsini birer birer seviyorum..''


    Ali Lidar
     
  13. zipper

    zipper quae nocent docent

    Şimdi diyorum şimdi
    Bir deniz, denizde vapur, gökyüzünde martı
    Semaverde çay olmalı
    Bir de çaya yaren.

    * Cemal Süreya




    *Ölüm yıldönümünde Usta'yı rahmetle anıyorum..
     
  14. zipper

    zipper quae nocent docent

    "Sen benim en çok saklandığım
    içine girip korktuğum
    çamlarını yıkamadığım,
    karanlığını bozamadığım
    sen benim durup durup saplandığım
    mutlu an biraz uzun olmasın
    yoksulluk gibi gideceğim bir yer var
    efkarın aşılmaz yalnızlığın kaçınılmaz olduğu"

    acz..
     
  15. zipper

    zipper quae nocent docent

    İyileştiren sevgilere ihtiyacı var insanın,
    Seni tüm zaaflarınla,hatalarınla kabul eden,
    Tüm korkularınla bilen,
    Hesapsızca ve sorgusuz,
    Şartsız ve koşulsuz,
    Bencilce olmayan,
    "Benim" den önce senin olan,
    Onaylamasa da kabul eden bir yumuşaklıkta,
    Kalbinin içi kadar bir uzaklıkta,
    Sonuçta değil süreçte iyi gelen,
    İyileştiren sevgilere ihtiyacı var insanın.

    Düşüncesi bile gülümseten,
    Omuzlarındaki tüm yüklerinden seni azad eden,
    Keder değil yaşama sevinci veren,
    Tüm yaralarını kendi bile fark etmeden saran,
    İyileştiren,iyi gelen sevgilere ihtiyacı var insanın.

    Beklentileriyle yormayan,
    Yanında sen gibi sen olduğun,
    Tüm yanlış bildiklerini unuttuğun,
    Hiçbir hesap yapmadığın,yapamadığın,
    İyi gelen,iyileştiren sevgilere ihtiyacı var insanın.

    Seni kalıplar içine sıkıştırmayan,
    Tüm kayıp taraflarını bakışlarıyla bulduran,
    En beceriksiz taraflarını,
    Sevimli bir çocuğun yaramazlığı gibi görüp,
    Seni sevmeye daha da sarılan sevenlere ihtiyacı vardır insanın.!

    İyileştiren sevgilere ihtiyacı var insanın...
     
  16. zipper

    zipper quae nocent docent

    Kaç günümüz varsa şunun şurasında
    O kadar güneşimiz var
    Her günlük hakkımızdır mutluluk
    Anla
    Dün bugün eksilen güneşler
    Ödenmez yarınla..
     
  17. zipper

    zipper quae nocent docent

    Kapımı kırdılar benim,
    bilseler çalmasını zamanlı,
    zamansız açardım ben kapımı; -bilemediler.

    Sabahları diyorum sabahları;
    ben hep mutsuz ve aksi kalkarım,
    günden bir şey beklemem.
    Gün yanıltabilir, gün sürpriz yapabilir
    Sen kahvaltı hazırlarsan gün güzel demektir; işte bu kadar basit.
    Ellerin.. ah ellerin çok güzel çocuk...

    Gözlerine bakıyorum! Ah…!
    Ciğerini biliyorum senin, işte bu yüzden kalbine dokunamam çocuk.
    Neye en çok kırıldığını, şu hayatta en çok neye üzüldüğünü bilirim.
    Ben dayanamam bunlara, seni üzemem çocuk.

    Döner, dolanır yine aklına düşerim ama daha fazlasını bekleme,
    yine sana yazar yine sana söylerim ama daha fazlasını isteme.

    Akşam olsun,hüzne düşelim.
    Hüzün geçmişi çağırır, gel yad edelim birer birer tüm sevdiklerimizi,
    sevemediklerimizi, bizi sevenleri...
    Sonra gözlerim dolar da dışarıya bakar, dalar giderim;
    anla sebebini ama sorma; sen güldür beni.

    İçim acıyor da bazen, unutamadığım değil de özlediklerim var benim.
    İnsanlar birikti hep içimde,
    atamadığım anılar; usul usul konuşurlar arada.

    Sonra içime bir üşüme gelir yoksunluklardan,
    çay iste bana daha ben söylemeden. Hadi ısıt beni biraz.

    Gel çocuk! Kapı kırık, soğuk çok girmesin içeri!
     
  18. zipper

    zipper quae nocent docent

    Bilmediğim ve ne yapacağı belli olmayan
    bir duyguyla hırpalanıyorum boyuna...

    acz..
     
  19. zipper

    zipper quae nocent docent

    Gemilerde, otobüslerde, uçaklarda
    gittim seni bulmak için
    Seni;yani 'doğru kişiyi'
    Doğru kişi kim?
    Doğru kişi bazan en yakınında olabiliyordu insanın
    bazan en uzağında..
    Bunu bilmiyorduk
    Sonunda doğru kişiyi değil hep kendimizi buluyorduk..
    Aldırmıyorum ben şimdi intizar ettiğim birisi yok
    Dua ediyorum hayatıma giren yanlış kişiler için
    Bana gelince ben,
    Hazan yüzlü bir adamı aradım hep..
    Bir sonbahar günü beyaz pardösüyle
    Kurumuş yaprakların üstünden
    Kapımı çalmasını bekledim
    Gelse ne olacaktı onu da bilmiyordum ya!
    Olanaksız bir şey istediğimin farkındaydım
    Yine de gemilerde, otobüslerde, uçaklarda onu aradım.
    Bir tren bana adını söyledi.
    Modern aşka üç gün inanabilirdim oysa ben
    Uzun araştırmalar sonucunda,
    Modern aşk konusunda diyebileceğim beş satır bir şey var
    Artık çok da kafamı yormuyorum doğrusu
    Diyeceğim şu:

    Bunu yapan biri var
    Bir ilişki bitiyor
    Kadın kadın olduğu için mi
    Erkek erkek olduğu için mi bitiyor bilmiyorum
    Bunu yapan biri var.

    Lale Müldür
     
  20. zipper

    zipper quae nocent docent

    AMA SENİN

    Daha nen olayım isterdin,
    Onursuzunum senin!
     

Share This Page