Bugun Hangi Şiir Sizi Anlatıyor ?

'Şiirler ve Güzel Sözler' forumunda sha. tarafından 2 Eyl 2009 tarihinde açılan konu

  1. Love story

    Love story Member

    O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
    arkalarında doldurulması
    mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

    Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
    en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

    Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
    yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

    Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
    çalınan birinin kalbiyse eğer.

    Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
    insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

    O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
    hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

    Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
    kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

    Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
    öylesine delice bakmasalardı eğer.

    Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de

    ..........
    ..........
     
  2. Tuana

    Tuana <b>p!yaN!sSt</b>

    Sanma oruç, aç durmak
    Oruç, oruç olacak.
    Sanma bir rejim yapmak
    Oruç,oruç olacak..
    ////////
    Sussun bilmezse dilin
    Cahili olma dinin.
    Zikrin, fikrin, her halin
    Oruç,oruç olacak..
    //////
    Kulak, oruç duymalı
    Göz, oruçla bakmalı
    Ruh, inziva yapmalı
    Oruç,oruç olacak..
     
  3. HüzünYıldızı

    HüzünYıldızı New Member

    Yerin seni çektiği kadar ağırsın
    Kanatların çırpındığı kadar hafif
    Kalbinin attığı kadar canlısın
    Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç
    Sevdiklerin kadar iyisin
    Nefret ettiklerin kadar kötü
    Ne renk olursa olsun kaşın gözün
    Karşındakinin gördüğüdür rengin
    Yaşadıklarını Kar sayma:
    Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

    Ne kadar yaşarsan yaşa,
    Sevdiğin kadardır ömrün
    Gülebildiğin kadar mutlusun
    Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
    Sakın bitti sanma her şeyi,

    Sevdiğin kadar sevileceksin.
    Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
    Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
    Bir Gün yalan söyleyeceksen eğer
    Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
    Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
    Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
    Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
    Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
    Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
    Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
    Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin

    İşte budur hayat!
    İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
    Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
    Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
    Çiçek sulandığı kadar güzeldir
    Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
    Bebek ağladığı kadar bebektir
    Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
    Sevdiğin kadar sevilirsin
     
  4. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    işler atom reaktörleri işler
    yapma aylar doğar güneş doğarken
    ve güneş doğarken çöp kamyonları
    ölüleri toplar kaldırımlardan
    işsiz ölüleri aç ölüleri

    işler atom reaktörleri işler
    yapma aylar geçer güneş doğarken
    ve güneş doğarken köylü aile
    erkek kadın eşek ve karasaban
    saban koşulu eşekle kadın
    toprağı sürerler toprak bir avuç

    işler atom reaktörleri işler
    yapma aylar geçer güneş doğarken
    ve güneş doğarken ölür bir çocuk
    ölür bir japon çocuğu hiroşima'da
    on iki yaşında ve numaralı
    ve ne boğmacadan ne menenjitten
    ölür bin dokuzyüz elli sekiz de
    ölür bir japon çocuğu hiroşima'da
    dokuzyüz kırkbeş te doğduğu için

    işler atom reaktörleri işler
    yapma aylar geçer güneş doğarken
    ve güneş doğarken tombul bir adam
    yatağından çıkar dalgın giyinir
    'bugün kimi kime gammazlamalı,
    amirin gözüne nasıl girmeli'

    işler atom reaktörleri işler
    yapma aylar geçer güneş doğarken
    ve güneş doğarken zenci şoförü
    ağaca asarlar yol kıyısında
    gazyağına bulayarak yakarlar
    sonra kimi kahve içmeye gider
    kimi saç tıraşı olur berberde
    kimi dükkanını açar erkenden
    kimi genç kızını öper alnından

    işler atom reaktörleri işler
    yapma aylar geçer güneş doğarken
    ve güneş doğarken mahpus kadını
    kolları masaya bağlı sırtüstü
    çıplak memeleri al kan içinde
    sorguya çekilir bir bodrumda
    sorguya çekenler cigara içer
    biri yirmisinde altmışlık biri
    gömlekleri terli kollar sıvalı
    ve kum torbaları elektrodlar

    işler atom reaktörleri işler
    yapma aylar geçer güneş doğarken
    ve güneşdoğarken gülyaprağına
    uçak alanından sessiz pilotlar
    'H' bombası yükler tepkililere
    ve güneş doğarken güneş doğarken
    otomatik silahlarla biçilir üniversitelilerle işçiler
    akasya ağaçları bulvarın
    pencereler balkondaki saksılar
    ve güneş doğarken devlet adamı
    konağına döner bir ziyafetten
    ve güneş doğarken kuşlar ötüşür
    ve güneş doğarken güneş doğarken
    genç bir ana bebesini emzirir

    işler atom reaktörleri işler
    yapma aylar geçer güneş doğarken
    ve güneş doğarken ben bir geceyi
    bir uzun geceyi gene uykusuz
    ağrılar içinde geçirmişimdir
    düşünmüşümdür hasretliği ölümü
    seni memleketi düşünmüşümdür
    seni memleketi dünyamızı.

    işler atom reaktörleri işler
    yapma aylar geçer güneş doğarken
    ve güneş doğarken hiç umut yokmu
    umut umut umut... umut insanda.
     
  5. Love story

    Love story Member

    Ne içindeyim zamanın
    Ne de büsbütün dışında;
    Yekpare geniş bir anın
    Parçalanmış akışında,
    Bir garip rüya rengiyle
    Uyumuş gibi her şekil,
    Rüzgarda uçan tüy bile
    Benim kadar hafif değil.

    Başım sukutu öğüten
    Uçsuz, bucaksız değirmen;
    Içim muradıma ermiş
    Abasız, postsuz bir derviş;

    Koku bende bir sarmaşık
    Olmuş dünya sezmekteyim,
    Mavi, masmavi bir ışık
    Ortasında yüzmekteyim...
     
  6. HüzünYıldızı

    HüzünYıldızı New Member

    [​IMG]




    Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden

    Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,

    Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlıyarak..

    Sular sarardı...Yüzün perde perde solmakta,

    Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta...

    .........................................................

    Eğilmiş arza,kanar,muttasıl kanar güller

    Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,

    Sular mı yandı?Neden tunca benziyor mermer?

    Bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta,

    Kızıl havaları seyret ki,akşam olmakta...

    Ahmet HAŞİM
     
  7. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "



    Hoşça kalın
    dostlarım benim
    hoşça kalın!
    Sizi canımda
    canımın içinde,
    kavgamı kafamda götürüyorum.
    Hoşça kalın
    dostlarım benim
    hoşça kalın...
    Resimlerdeki kuşlar gibi
    dizilip üstüne kumsalın,
    mendil sallamayın bana.
    İstemez...
    Ben dostların gözünde kendimi
    boylu boyumca görüyorum...
    A dostlar
    a kavga dostu
    iş kardeşi
    a yoldaşlar a..!!.
    Tek hecesiz elveda..
    Geceler sürecek kapımın sürgüsünü,
    pencerelerde yıllar örecek örgüsünü.
    Ve ben bir kavga şarkısı gibi haykıracağım
    mapusane türküsünü.
    Yine görüşürüz
    dostlarım benim
    yine görüşürüz...
    Beraber güneşe güler,
    beraber dövüşürüz...
    A dostlar
    a kavga dostu
    iş kardeşi
    a yoldaşlar a..!!.
    ELVEDA..!!.......
     
  8. Love story

    Love story Member

    Korkak değilim umutsuz değilim bundan böyle
    Değiştirdim sana yaraşmayan günlerimi verdiklerinle

    Sana yaraşmayan ne varsa bir bir çıkarıp attım
    Yeller esiyor şimdi o büyük karanlığımın yerinde

    Geldin kutsal bildiklerimi yeniden tanımladın
    Ülkemi bir bakışta bağladın güzelliğine

    En varılmaz yerlere vardırdın ellerimi
    En gizli denizleri açtın gemilerime

    Sensin artık adı bir dönülmezliği çağıran
    Kelimeleri ölümsüz kılan şiire
     
  9. Love story

    Love story Member

    Bir adın kalmalı geriye
    Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
    Aynaların ardında sır
    Yalnızlığın peşinde kuvvet
    Evet nihayet bir adın kalmalı geriye
    Birde o kahreden gurbet
    Sen say ki ben hiç ağlamadım
    Hiç ateşe tutmadım yüreğimi
    Geceleri koynuma almadım ihaneti
    Hele nihavend hele buse hiç geçmedi aklımdan
    Ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın
    İçimin nehirlerinden
    Evet yangın
    Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
    Evet kaybetmenin o zehirli buğusu
    Evet isyan
    evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
    Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
    Bu sevda biraz nadan
    Biraz da hıçkırık tadı
    Pencere önü menekşelerinde her akşam
    Dağlar sonra oynadı yerinden
    Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
    Sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdam
    Ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı
    Yani ben seni sevdiğim zaman
    Ayrılık kurşun kadar ağır gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
    Yine de
    Bir adın kalmalı geriye
    Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
    Aynaların ardında sır
    Yalnızlığın peşinde kuvvet
    Evet nihayet, bir adın kalmalı geriye
    bir de o kahreden gurbet
    beni affet
    kaybetmek için erken
    sevmek için çok geç...
     
  10. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Kesik bileklerimi göstererek girdim
    sinema kapısından içeri
    bendim sefer öncesi
    korkaklar kadınlarının yanına dönsün
    sözüyle padişahın
    ordudan ayrılan yeniçeri

    Kapındaki postalları görünce
    balkona astığın sutyenin
    damlalarıyla ıslanan kedinin
    tüylerini okşarayarak uzaklaştım
    kuleler ki hüzne bir bıçak
    gibi saplanan sunay'a kın

    Beyaz peynir tabağı
    ve su katılmış rakı kadehi
    Kız Kulesi'dir çilingir sofrasının
    sen ki yoksun manzarada
    ilk ışıklarını yakan
    bir vapur güzelliğiyle akşamın

    Kapımı çalarsan bir gün
    eşikteki ayakkabılara aldanıp
    evimin içini kalabalık sanma
    atmaya kıyamayan annem
    bütün ayakkabılarımı
    dizmiş yalnızlığıma

    Gecenin karanlığında
    bir sinema salonu gibi uzanan şehirden
    gitmek düşer payıma
    çıkış kapısı diye bakıyorum nicedir
    gökdelenlerin tepesinde yanan
    kırmızı ışıklara
     
  11. EleganTeaR

    EleganTeaR New Member

    Akşamı getiren sesleri dinle,
    Dinle de gönlümü alıver gitsin.
    Saçlarımdan tutup kor gözlerinle
    Yaşlı gözlerime dalıver gitsin.
    ...
    Güneşle köye in, beni bırak da
    Küçüle küçüle kaybol ırakta.
    Bu yolu dönerken arkana bak da
    Köşede bir lahza kalıver gitsin.

    Ümidim yılların seline düştü,
    Saçının en titrek teline düştü,
    Kuru yaprak gibi eline düştü,
    İstersen rüzgara salıver gitsin.
     
  12. HüzünYıldızı

    HüzünYıldızı New Member

    2=1
    Kim o, deme boşuna...
    Benim, ben.
    Öyle bir ben ki gelen kapına;
    Baştan başa sen.
    Özdemir ASAF
     
  13. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Gariptir insanoğlu;
    yürümez,
    sevmez,
    mektup yazmaz,
    ağlamaz ve duâ etmez...
    Sonra da mutlu olamıyorum der!

    Ali Çolak
     
  14. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    hepimiz karanlığa sığınmış böcekler değil miyiz aslında...
    antenlerimiz korkuyla, acıyla ,aldatılmanın ironisiyle titremiyormu sanki...
    saklandıgımız yerden yeryüzüne, yeryüzünün kötü adamlarına şüpheyle yaklaşmıyormuyuz?
    bizlerde delirmiyecekmiyiz bu sistemde, bu koşullarda, bu baskıyla...
    her an üstümüze bi terlik inebilir, sevgilimizin yüzü cibinlikle örtülebilir ya da ruhumuza sıkılan bir filtre zehrin doruklarına ulaşabiliriz.
    artık mutluyuz.
    çünkü bunca böcek savarın saldırıya geçtiği bir coğrafyada ters dönsek bile hala oynatabiliyor ve gökyüzüne , gökyüzünün şahane yıldızlarına.
    yıldızlardaki küçük prenslere umutla bakabiliyoruz.
    iyiyiz, iyiyiz...
    hakikaten iyiyiz.
    öldüremiyorlar .
    ezemiyorlar.
    milyonlarcayız.
    dahada milyonlara katlanacağız.
    gülümseyin ve gülümseyebildiğiniz için ağlayın
     
  15. EleganTeaR

    EleganTeaR New Member

    Yalnız aşkı vardır aşık olanın;
    Ve kaybetmek daha zor bulamamaktan...
    Sen yüzüne sürgün olduğum kadın.
    Kardeşim olan gözlerini unutmadım;
    Çocuğum olan alnını, sevgilim olan ağzını, dostum olan ellerini.
     
  16. Love story

    Love story Member

    Çok geç kaldım yine
    Yine becerdim kaybetmeyi elimdekini
    Şimdi ben de o da farketmiyoruz birbirimizi

    Bu gece hüzünlü geçti
    Kendi halime gülüp durdum
    Hüzünlüydü çünkü gece
    Ağlamaktan beterdi gülümsemem
    Gözyaşlarım içime aktı
    Sensizliğin acısı içimi bir kez daha yaktı
    Ne yaptığımı bilmiyorum
    Ne yapacağımı bilmediğim gibi
    Yardımın dokunurdu diyorum
    Ben gibiydin sonuçta
    Yanımda değilsin ki...
    Beceriksizim belki de halsizim
    Kıt zekalı da olabilirim
    Ancak yalnızca sevmesini,bağllanmasını bilirim....
     
  17. HüzünYıldızı

    HüzünYıldızı New Member

    Ben size ne yaptım
    Çağrı mı, armağan mı, ceza mı
    Ne vardı böyle karşıma geçecek
    Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım
    Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek

    Artık olan oldu
    Gitmeniz gitmeseniz bir
    Ben de düş kursam da kurmasam da
    Aklıma yüzünüz gelecektir

    Ben size ne yaptım,
    Ne kötülüğüm dokundu size
    İnanın - hoş niçin inanacaksınız-
    Sizi şu ana kadar tanımazdım
    İnanmak, bilmek yakışmaz size
    Karşıma çıkmayacaktınız.
    Karşımda bir resim gibi şimdi
    Kuramadığım düşlerin çizdiği, siz
    Hem gözüme hem düşüme
    Çakılıp kaldınız
    Renklerinize ve biçimlerinize
    Düş dışı gerçeklerin çizdiği siz

    Beni benden çıkardınız
    Beni benden aldınız
    Göz görmeye-görmeye
    Bir uzağa bıraktınız
    Kendime dönmeye ertık çok geç.
     
  18. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Sen yoksun… Boşuna yağıyor yağmur; birlikte ıslanmayacağız ki…
    Boşuna bu nehir; Çırpınıp pırpırlaşması…
    Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki…
    Uzar uzar gider; Boşa yorulur yollar…
    Birlikte yürüyemeyeceğiz ki…
    Özlemler de, ayrılıklar da boşuna; Öyle uzaklardayız…
    Birlikte ağlayamayacağız ki…
    Seviyorum seni boşuna… Boşuna yaşıyorum…
     
  19. Love story

    Love story Member

    Ben sana mecburum bilemezsin
    Adini mih gibi aklimda tutuyorum
    Uyudukce buyuyor gozlerin
    Ben sana mecburum bilemezsin
    İcimi seninle isitiyorum

    Agaclar sonbahara hazirlaniyor
    Bu sehir o eski Istanbul mudur
    Karanlikta bulutlar parcalaniyor
    Sokak lambalari birden yaniyor
    Kaldirimlarda yagmur kokusu
    Ben sana mecburum sen yoksun

    Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
    İnsan bir aksamustu ansizin yorulur
    Tutsak ustura agzinda yasamaktan
    Kimi zaman ellerini kirar tutkusu
    Birkac hayat cikarir yasamasindan
    Hangi kapiyi calsa kimi zaman
    Arkasinda yalnizligin hinzir ugultusu

    Fatih`te yoksul bir gramofon caliyor
    Eski zamanlardan bir cuma caliyor
    Durup kose basinda deliksiz dinlesem
    Sana kullanilmamis bir gok getirsem
    Haftalar ellerimde ufalaniyor
    Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
    Ben sana mecburum sen yoksun

    Belki Haziran`da mavi benekli cocuksun
    Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
    Bir sileb siziyor issiz gozlerinden
    Belki Yesilkoy`de ucaga biniyorsun
    Butun islanmissin tuylerin urperiyor
    Belki korsun kirilmissin telas icindesin
    Kotu ruzgar saclarini goturuyor

    Ne vakit bir yasamak dusunsem
    Bu kurtlar sofrasinda belki zor
    Ayipsiz fakat ellerimizi kirletmeden
    ne vakit bir yasamak dusunsem
    sus deyip adinla basliyorum
    icimsira kimildiyor gizli denizlerin
    hayir baska turlu olmayacak
    ben sana mecburum bilemezsin
     
  20. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    herhangi bir geminin limandan ayrılmasına bile ağlar oldum
    sonra akşamların gelişi gündüzlerin vedası üzdü beni
    sayende yaşadığıma bile efkarlanıyorum
    artık gerisini sen düşün
    sebepsiz hüzünlerdir benim kirpiklerim
    ister istemez öpüp kaçarlar beni
    hiçbir şey olamamış gibi
    nasıl bir selama mutlu oluyorsam
    sensizliğimde bir yağmur damlası bazen kahrediyor beni
    çok genç öleceğim belki
    belkide yaşayanlar kendi nefeslerine bile inanamayacaklar öldüğümde
    elbette her veda gibi hüzünle uğurlanacağım
    kimileri üzülecek kimilerinden fazla
    az yaşadı diyecekler arkamdan az yaşadı
    ama çok sevmişti...
     

Bu Sayfayı Paylaş