Dön Semâzen Halka halka küçülen bir noktasın sen Nokta nokta küçülen bir yoktasın sen Dön Semâzen Kalp diyârına dön. Bir ayçiçeği sûretiyle yüzünü dön Şems/e. Ve bütün vücudun vecde gelsin güneşe dönüşünle. Dön Semâzen Benden uzak ol Mevlânâ gibi bedeni bırak Dünyaya dair ne varsa üzerinden at Öyle bir geç ki mâsivâdan postunu da bırakdön de Dostuna bak Mey rengine kanarak ve ney sesine yanarak Döne döne Dostuna yaklaş. Aş bütün engelleri. Ona yakın ve kendinden ırak aşkınla Yan ve dön Yan ve sön Dinle sözümü sana direm özge edâdır Derviş olana lâzım olan aşk-ı Hüdâdır Âşıkın nesi var ise maşûka fedâdır Semâ sefâ câna şifâ rûha gıdâdır Siyah hırkana nakıştır toprağa karışan nefsin. Ve sikken mezar taşıdır başında. Kün dendi ve sen oldun. Şimdi ölme vaktidir. Sıyrıl dünya telaşından ayrıl tac ile tahttan Koy başına sikkeni Ol ve öl genç yaşında. Döndükçe savrulan eteğin mezarda sana tek yârendir. Bilirsin kefen beyaz bir tennuredir. Ten nura gark olur; beden eriyerek yok olur ben ötelerin ışığında kaybolur. Kefen sana beyaz bir tennuredir. Ten nura gark olur; ruh tendeki nurun huzuruna kavuşur. Ten ve ruh İnsan bir sûredir ölüm bir âyet Gerisi vesâiredir. Ey sofî bizim sohbetimiz câna şifâdır Bir curamızı nûş edegör derde devâdır Hak ile ezel ettiğimiz ahde vefâdır Semâ sefâ câna şifâ rûha gıdâdır Dön Semâzen Güller dökülsün destegülünden. Süzülsün destârından esrârın. Dün bugün ve yarın Demeden kış ve yaz Dön Semâzen Sûfî bir pervânedir. Ateşi göze alan âşık bir pervanedir; gayrısı yanamaz. Hamlar yanamaz Anlamaz. Onun birliğinedir bu Elif boybu niyâz Onun dirliğinedir bu içli seda bu âvâz Dün bugün ve yarın. Dön Semâzen açılsın kolların. Bir elin göktedir bir elin yerde. Derde devadır bu daire Dön dön dön Hayydan gelip Hûya giden bu ses ulaştırır seni halkın tek Hakkına. Lamelif ters döner ki sûreti sana benzer. Lamelif zâhirden bâtına dönen bir yoldur Lâ ve İllâya çıkar bu adres Âh bu ses Allahtan başka ilâh yoktur. Dön semâzen Ona dönmekten başka felâh yoktur. Sazendeye uysun gönül tellerin. Kudüm ol diye inlesin ve uzansın semâya ellerin. Mutrıb çalsın hânende söz alsın. Bu taksim dokuz delikten gelir. Bu iklim seni Bezm-i Eleste gönderir. Gelen sensingiden sen Dön Semâzen. Aşk ile gelin eyleyelim zevk ü safâyı Göklere değin er görelim hûy ile hâyı Mesiâne olup debreşelim çeng ile nâyı Semâ sefâ câna şifâ rûha gıdâdır Adımını kalbinde duysun tüm kâinat. Tabiata selâm ver: Ehlen ve Sehlen. Eşref-i mahlûkat olan âdemsin sen. Adem olduğun vakit âdemsin sen. Dön Semâzen. Kadem vur zemine işitsin cümle âlem Tek bir ayakla bütün cihana fark at Dön dünya etrafında ve dünya dönsün adımlarının altında. Dört selâmdan sonra Dön dön ve çark at Şerîat tarîkat mârifet ve hakîkat kat kat gül olsun sûretinde Dön gül gibi Sön kül gibi Ayağını mühürle ve kulağını ver Onun sözüne Ikra emriyle okunsun kitap. Sayfa sayfa Aşr-ı Şerîf bir serap gibi insin gönlünün çöllerine. Gülbank sesi duyulsun dervişlerin Hûlara karışan sesi duyulsun. Zikret zikret ve bir kerecik fikret: Sen âciz bir kulsun. Aşk ile gelin tâlib-i cûyende olalım Zevk ile safâlar sürelim zinde olalım Hazret-i Mevlânâya gelin bende olalım Semâ sefâ câna şifâ rûha gıdâdır Dön Semâzen. Semâ ve sen... Kalbin semâya aşık bir kuştur. Semâ halktan Hakka giden bir uçuştur. Dön Semâzen Dönüş Onadır. Görüş demidir öp birer birer eşyâyı Gölgelerden yükselen bir Nûr değil midir bu? Kır bütün aynaları ve gör Hüdâyı Dön Semâzen Semâ sefâ câna şifâ rûha gıdâdır. Aşkın sana döndüğü yerde Açılsın perde Ve dur Dur Semâzen Halka halka küçülen bir noktasın sen Nokta nokta küçülen bir yoktasın sen SENEM GEZEROĞLU