Kimin fikriydi aşkı yürekte saklamak? Ve kalpleri ...kiralık evlere benzetmek.. Kimin işi zordu ayrılıkta.. Veda edenin mi yoksa bir vedayı evlat edinenin mi? Kimin yüzüne tükürmeliydi hayat, Maske takanın mı yoksa o maskeyi indirenin mi? Bir kadın kiminle sevişmeliydi, Kime sarılmalıydı kolları ya da kimin koynunda olmalıydı, Cebi paralının mı, Yoksa uğrunda paralananın mı? Kimdi dost.. Geçip giden yıllar mı, Yoksa pastanın üzerinde söndürülen mumlar mı? Ve neden eşit dilimlenmezdi acılar, Gelen davetsiz misafir çoktu,ondan mı? Kimdi Aşk, Yanında olan mı terk etmemecesine, Yoksa kalarak acıtan mı gitmemecesine? Bir adam, Bir kadını ölüm onları ayırana kadar mı sevmeliydi, Yoksa kadın tutku bitince ölümü beklememelimiydi? Adresler başka aldatmalar aynı değilmiydi? Saatler ihaneti gösterdiyse gecenin geç vakitlerinin günahı neydi? Severek ayrılma modasını ilk başlatan kimdi, Kimin fikriydi sonsuza kadar dost kalmak? Kimdi aşkını ilk kâğıtlara yazan.. Masumiyeti bir otel odasında bırakan kimdi? Son gece son sigarayı içmek için sevişmek kâfimiydi? Yoksa kapılar kapanınca ayak seslerini dinleyip ağlamak mı marifetti? Giden kimdi, Kalan kimindi? Bu ayrılığı kim icad etti? Ve geri dönmemeyi gidenlere, Kimler öğretti?
kırıldı bir kere dal. yapıştır yapışır mı ? hayatımın en berbat günü'ndeyim. boğuldukça boğuluyorum. ama hala nefes alıyorum. ne kötü.. bilemezsin..
Hayat bir kalbin atışları gibi olmalıdır zannımca. Çıkışlı ve bol bol düşüşlü. Düşüşlerin bol olması belki ölüm gibi yorumlanır ama düşüşlerden kalkabilirsek hayat bir anda çıkışta olabilir. Ve hiçbir zaman en kötüsüne şahit oldum deme, her zaman, her zaman daha kötüsü mevcuttur hayatta. Görmediğimiz yerlerde,