(Gidince upuzun, kırılmış dallar gibi, üşürdü ömrümüz saçaklarda kuşlar gibi ) Dışarıda gemiler sarmaş dolaş ay ışığında, limanlar ayyaş ve takaların süzüldüğü deniz köpüklerinde hüzün, martıların kanatları kış güneşlerinde. Şimdi ürkütülmüş gardiyanlar kurumuş bahçeler taşırken yüreklerinde, yurdum dağların alnını yine bensiz yaslamış güne! Sevince ölesiye sevilir, kalınırdı, gidince kırılmış bir dal gibi gidilirdi. Sonra şehirler uyur, kalbim örselenirdi. Avluda bir kış otururdu, maltada gardiyanlar ve paylaşılan ekmek, havalandırmada kuşlarla yenilirdi Gidince, upuzun, kırılmış dallar gibi, Üşürdü ömrümüz saçaklarda kuşlar gibi. Kederden Kederden geberten hasret ezberlendi Yılmaz Odabaşı Haymana Cezaevi, 95 About these ads Share this: