Ayaklarını ısıttım ellerimin arasında Koydum cebime Ne güzel arkadaş oldular bana. Sıkılınca koynuma alıp sarıldım Serinlikleri içimde bir kar masalı. Başka bir gün saçından bir perçem Üzerinde kayan yıldızlarla Delip geçti içimdeki karanlığı. Böyle böyle bir eski çağ beyi gibi Dağ başında dokunuşlardan bir kale yaptık Duvarında sırtının kavisleri. Yüzünde açan badem çiçekleriyle doğdu günler Dallarının gölgesinde İçime saldığın ağırlıklarla oturdum. Sonra uçtum kâğıttan evler üzerinde. Bir kaşık bal, dört zeytin, peynir ve ceviz öpücük tadında ekmek Çizgili bir dünya bizimki Günlerimiz kalem boyalı. İnsan dünyadan utanmadan yaşayabilmeli Kendinden utanmadan. Temiz olmalı hayat Sanki hiç insan yokmuş gibi. Hafız-ı Şirazîden bir sayfa açsak şimdi Haber verir mi bize gelecek günleri. Turgay Fişekçi -Sözcükler D. Mart-Nisan13-