Hava Kuvvetleri Komutanlığı Müzesi

'Marmara Bölgesi' forumunda Uygu tarafından 3 Eki 2012 tarihinde açılan konu

  1. Uygu

    Uygu New Member

    I. Dünya Savaşı sonunda, en eskisi 1912 yılına ait olmak üzere muhtelif milletlere ait tayyareler ile hangarlarda 1. Dünya Savaşı devamınca Almanlar tarafından yapılan her tip tayyareden bir, iki ve üçer adet bulunması Hava Kuvvetleri Müfettişliği’nce bir hava müzesi kurma kararı alınmasına neden olmuştur. Düşmandan ele geçirilmiş ganimet uçakların da aynı amaçla toplatılmasına başlanmıştır. Ancak müze için toplanan bu uçakların, Kurtuluş Savaşı’nda zarar görmemesi için Kartal Maltepe’ye götürülmesi düşünülmüş, fakat taşıma sırasında uçakların bir kısmı büyük ölçüde hasar görmüştür. Bu hasarlar ile Kurtuluş Savaşı’nda meydana gelen uçak kırımları, hava müzesi kurma fikrini geciktirmiştir.

    [​IMG]


    1960 yılında zamanın Hava Kuvvetleri Komutanı Hv.Org. İrfan Tansel'in direktifiyle Türkiye'de Hava Müzesi kurma fikri gündeme gelmiş ve bu amaçla 1963’te yayınlanan bir emirle Hava Kuvvetleri ve diğer birliklerde kullanılan uçaklardan birer adedinin korunması istenmiştir. Sürdürülen çalışmalar sonucu 1966 yılında Hava Müzesi Teşkilatı oluşturulmuş ve 15 Mayıs 1971 yılında İzmir Cumaovası Sivil Havaalanında Türkiye’nin İlk Hava Müzesi açılmıştır.

    Açılışında büyük ilgi görmesine rağmen, şehir merkezine uzaklığı ve ulaşım zorlukları nedeniyle istenilen seviyede ziyaretçilerin ilgisini çekemediğinden Hava Müzesi için yeni yerleşim alanı arayışına girilmiştir. Cumaovası pistinin onarımı, meydanın eğitim uçuşları için geliştirilmesi ve sivil hava trafiği için de bu meydandan faydalanılması kararı iskan ve yerleşme açısından yeni problemler doğurmuş olduğundan Hava Müzesi’nin daha uygun bir yere nakli zorunlu hale gelmiştir.

    Hava Müzesi, İzmir-Cumaovası’nda 1978 yılına kadar faaliyetine devam etmiştir. Yapılan inceleme sonucunda mevkii, ziyaretçi potansiyeli, geliştirme ve idame kolaylıkları, ilk hava birliğinin kurulduğu yer olması ve taşıdığı tarihi önem de dikkate alınarak, Hava Müzesi için en uygun yerleşim alanının Hava Harp Okulu’nun da yakınında konuşlanmış olduğu İstanbul-Yeşilköy’de bulunan Askeri Havaalanının bitişiğindeki alanda konuşlandırılması kararının alınması fikrini güçlendirmiştir.

    Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı yeni Hava Müzesi binası inşaatına 1977 yılında başlanmış, 1983 yılında tamamlanmıştır. Modern müzecilik anlayışı içerisinde, 2.365 m²’si kapalı, 12.000 m²’si açık sergileme alanlarını kapsayan toplam 65.000 m² alan üzerine kurulmuş olan Müzenin iç mimarisi ve dekorasyonu İstanbul İl Kültür, Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü ile Mimar Sinan Üniversitesi’nden teknik eleman ve uzmanlarınca gerçekleştirilmiş ve 16 Ekim 1985’te Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halil SÖZER tarafından ziyarete açılmıştır.


    [​IMG]


    Türk Havacılığı Salonu

    1010 yılında, Farab’lı İmam İsmail Cevheri’nin uçma denemesi
    İsmail Cevheri, Gazneliler döneminde doğmuş, İlahiyat, Edebiyat, Fizik, Tabii Bilimler ve Matematikle ilgilenen Türk bilginidir. Çeşitli çalışmalardan sonra, kendi yaptığı kapı benzeri kanatları kollarına bağlayarak Nişabur Ulucamii üzerinden kendini boşluğa bırakmış. İsmail Cevheri bu uçuş girişiminde hayatını kaybetmiş ve bilinen ilk Türk hava şehidi olmuştur.

    [​IMG]



    1159 yılında İstanbul’da Siracettin Doğulu’nun uçma denemesi



    Bizans döneminde İmparator Manuel Komnenos’un İstanbul’da konuk bulunan ikinci Kılıçaslan’ın onuruna, Atmeydanı’nda düzenlenen şölende Siraceddin Doğulu adlı bir Türk uçma denemesi yapmak üzere kuleye çıkar, üzerinde ince uzun ve geniş bir elbise vardır. Rüzgar bol elbisesini şişirince kendini boşluğa bırakır, bu buluşuyla başarıya ulaşamayan Siraceddin düşerek hayatını kaybeder


    Hezarfen Ahmet Çelebi

    IV. Murat dönemi'nde (1623-1640) yaşamış bir Türk bilginidir. Kendi yapmış olduğu kanatlarla, Galata kulesinden Üsküdar'daki Doğancılar’a kadar 1200 m’lik mesafeyi uçarak geçmiştir. Padişah IV. Murat kendisine bir kese altın vererek: ”Bu adam çok korkulacak bir kişidir. Her ne dilerse elinden gelir, böyle kimselerin burada barındırılması caiz değil” diye Cezayir'e göndermiştir. Cezayir'de ölmüştür. Hezarfen ile ilgili bu bilgiler Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi'nden aktarılmıştır.

    Lagari Hasan Çelebi


    IV. Murat dönemi'nde (1623-1640) yaşamış bir Türk bilginidir. Kendi icadı olan 64 kg.’lık barut ile çalışan, yedi kollu roketle Sarayburnu açıklarında göğe yükselmiş ve yine kendi yapmış oldugu ilkel paraşütle denize inmeyi başarmıştır. Padişahın huzuruna getirilmiş ve yetmiş akçe aylık ile sipahi yazılmıştır. Sonra Kırım’a Selamet Giray Han’ın emrine verilmiş ve orada ölmüştür. Bu döneme ait bilgiler Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nden aktarılmıştır.

    Türk Hava Kuvvetleri'nin kuruluşu
    1910 Yılı Ocak ayında harbiye bakanı ve Genel Kurmay başkanı görevine gelen Mahmut Şevket Paşa'nın emri ve genel kurmay 2. Şubesinde görevli Kurmay Yarbay Süreyya Bey'in(İlmen) girişimleri üzerine 1911 yılı içerisinde pilot yetiştirme ve uçak alımı çalışmaları başlatıldı. 29 Haziran 1911 günü yapılan sınav sonucu belirlenen iki subay pilotaj öğrenimi için Fransa'ya gönderildiler. Aralık ayı içerisinde de Deperdussin firmasına iki uçak siparişi verildi. Bu uçaklar 12 Mart 1912 günü İstanbul'a geldiler aynı ay içerisinde Ayastefanos (bu günkü Yeşilköy) kuzeyinde hava meydanı ve uçuş okulu yeri saptanarak hangar yapımına başlandı. Fransız R.E.P firmasına dört uçak sipariş edildi ve yedi pilot adayı ile makinist-marangoz olarak yetiştirilecekler bu fabrikanın okuluna gönderildiler.


    İlk Türk Askeri Pilotları

    Temmuz 1911’de Fransa’daki Blériot Okulu'na uçuş eğitimine gönderilen Süvari Yzb. Fesâ (EVRENSEV) ve İstihkam Tğm. Yusuf Kenan Beyler, 1912 Nisan ayında eğitimlerini tamamlayarak İstanbul’a döndüler ve Türk ordusunun ilk pilotları oldular. Aynı ay içinde daha önce İstanbula getirilmiş olan iki adet Deperdussin uçağını teslim alarak hava meydanına getirdiler. 26 Nisan 1912 günü Deperdussin Okul uçağı ile R.E.P uçağının uçmaya başlamaları, Türk uçakları ve Pilot Fesa Bey'in İstanbul göklerindeki ilk uçuşları oldu..



    Trablusgarp Savaşında Geçen Önemli Havacılık Olayları

    29 Eylül 1911 tarihinde İtalya’nın Trablus’u işgal etmeye başlaması sonucu Türk-İtalyan savaşı patlak verdi. Fransadan uçak satın alınarak Cezayir üzerinden savaş alanına gönderilme girişimlerinin başarısız kalması üzerine Türkler bu savaşta uçak kullanamadılar. Buna karşılık İtalyanlar 28 Uçak ve 4 balondan oluşan bir hava gücünü havacılık tarihinde ilk defa olmak üzere savaşa soktular. Bu savaşta:
    1.İtalyanlar tarihte ilk kez uçağı savaş aracı olarak kullandılar,
    2.Tarihte ilk defa Hava keşfi yaptılar,
    3.Yzb.Piazza havadan ilk kez topçu ateşini yönlendirdi (28 Ekim 1911),
    4.Uçağa yerden ilk defa ateş açan türkler oldu,
    5.İtalyan Pilot Teğmen Gavotti ilk hava bombardımanını gerçekleştirdi,
    6.Bir havacı ilk defa yerden açılan ateşle vuruldu (31 Ocak 1912 de İtalyan rasıt yüzbaşı Carlo Monti),
    7.Havadan ilk defa fotoğrafik keşif yapıldı.
    Balkan Savaşı'nda Türk Havacılığı
    18 Ekim 1912 günü başlayan Balkan Savaşı'na Türk Havacıları 9 adet harp ve 4 adet eğitim uçağı ile iştirak ettiler. Savaşın ilk döneminde bir başarı elde edilemedi ve 4 uçak kaybedildi. Türk Ordusu Çatalca savunma hattına çekildi. Yapılan savunma muharebeleri ve bunu takip eden ileri hareket sırasında çok başarılı keşif uçuşları gerçekleştirildi. Bu uçuşlara iştirak eden pilotlardan Fesa, Salim, Fethi ve Fazıl Beylerle Rasıt Yüzbaşı Kemal Bey özellikle kendilerini gösterdiler.

    İlk Uzun Mesafeli Uçuş (24 Ekim 1913)
    29 Eylül 1913 tarihinde sona eren Balkan Savaşı'ndan sonra Pilot Tğm. Nuri Bey, Rasıt olarak Edirne Telgraf Müfrezesinden Ütğm. Hami Bey'i de alarak 24 Ekim 1913 de Prens Celalettin ismindeki Deperdussin uçağı ile Edirne-İstanbul uçuşunu gerçekleştirdi. Edirne-Babaeski-Çorlu-Çatalca rotasını takip eden uçak 3 saat 5 dakikalık bir uçuştan sonra Yeşilköy'e indi.Bu iki subay gerçekleştirdikleri ilk uzun mesafeli uçuş nedeniyle 10 altınla mükafatlandırıldı


    Marmara Denizi'nin İlk Kez Geçilişi (29 Ekim 1913)


    Balkan Savaşı sona erince Edirne ve Kırklareli'nde bulunan uçak müfrezeleri Yeşilköy’e dönmeye başladı. Yzb. Salim (İlkuçan) da Rasıt Kur. Yzb. Kemal ile birlikte 29 Ekim 1913’te Yeşilköy’e dönmek üzere Kırklareli’nden havalandı. Hava kapalı ve alçak bulutlu olduğundan 15 derecelik bir pusula sapmasıyla Marmara denizini aşarak Manyas yakınlarına indi.Yakın bir köyde geceledikten sonra Bandırma’ya geçen Salim ve Kemal Beyler, oradan da 102 km. uzaklıktaki Yeşilköy'e uçarak, ilkinde bilmeden geçtikleri Marmara denizini bir gün arayla bu kez bilerek geçme başarısını gösterdiler

    Göklerde İlk Türk Kadını (30 Kasım 1913)
    Balkan Harbininden sonra Donanma Cemiyeti’nin tayyare ve gemi alma hususunda açtığı büyük bağış kampanyasına Türk milleti geniş çapta iştirak ediyordu. Ata Paşa’nın oğlu Şevket Bey’in kızı Belkıs Şevket Hanım, Müdafayı Hukuku Nisvan (Kadın Hakları Koruma Derneği) kurucularından olarak bağış kampanyasını hararetle desteklemekteydi.
    Dernek,1.Kolordu Komutan Vekili Cemal Paşa’dan izin aldı ve Belkıs Hanım'ın uçuşu kararlaştırıldı. Mektep Müdürü Binbaşı Veli Bey’e gerekli talimat verildi. 30 Kasım 1913’te dernek üyesi hanımlar bayrak ve flamalarıyla Yeşilköy tayyare meydanına gittiler. Belkıs Hanım’a uçuş elbisesi ve gözlük verildikten sonra Fethi Bey’in idare ettiği Osmanlı isimli Deperdussin’e bindi. İstanbul üzerinde uçtular ve halkı bağışa çağıran propaganda kartları attılar.



    İstanbul-Kahire-İskenderiye Seferi

    Balkan Savaşında yenik düşen Osmanlı İmparatorluğu'nun sarsılan prestijini arttırmak için İstanbul'dan Kahire'ye kadar bir hava seferi yapılması kararlaştırıldı. Sefer için 2 uçağın İstanbul’dan İskenderiye’ye uçmasına karar verildi. Pilot olarak Muaveneti Milliye isimli Blériot uçağı ile Pilot Yüzbaşı Fethi, Rasıt olarak Üsteğmen Sadık, Prens Celalettin isimli Deperdussin uçağı için Pilot Teğmen Nuri , rasıt olarak Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey seçildiler. 8 Şubat 1914 günü uçaklar İstanbul’dan kalktılar. Fethi Bey ve Sadık Bey 27 Şubat 1914 günü Şam’dan Kudüs’e uçarken teknik nedenlerle Taberiye gölü yakınlarına düşerek şehit oldular. Pilot Nuri Bey de 11 Mart 1914 günü Yafa’dan kalkışı sırasında uçağın denize düşmesi sonucu, boğularak şehit oldu.İsmail Hakkı Bey bu kazadan sağ olarak kurtarıldı . Daha sonra seferi tamamlamak üzere, Pilot Yzb. Salim Bey ve Rasıt Yüzbaşı Kemal Bey görevlendirildiler. Uçucular ve yeni alınan Edremit isimli Blériot uçağı gemi ile Beyruta gönderilerek seferin devam etmesi sağlandı. 1 Mayıs'ta Beyruttan uçarak, 9 Mayıs'ta Kahire’ye, 15 Mayıs'ta da İskenderiye’ye ulaştılar.

    Pilotlarımız Mısır'da sevgi gösterileri ile karşılandılar. Sefer anısına pul ve kartpostallar basıldı.. Türk havacılarının ilk hava posta hizmeti bu sefer sırasında, Nuri Bey tarafından gerçekleştirildi (10 Şubat 1914). Seferde üç şehit verildi ve üç uçak kaybedildi. Uğranılan kentlerde uçak alımında kullanılmak üzere, büyük miktarda bağış toplandı.

    Birinci Dünya Savaşı Yılları

    Türk Havacılığının geliştirilip reorganize edilmesi için yapılan çalışmalar tamamlanamadan Birinci Dünya Savaşına girildi. Fransa'ya sipariş edilen tayyareler verilmediğinden Türk Askeri Havacılığı bu savaşa sadece 7 pilot ve 6 uçakla katılmaktaydı. Savaş sırasında Almanya'dan sağlanan uçaklarla Tayyare Bölükleri kuruldu ve bütün cephelerde harekat yapıldı. Savaş sonunda 15 kara ve 3 deniz tayyare bölüğünden oluşan bir kuruluşa ulaşılmıştı. Bu savaşın son yıllarında Genel Karargah'a bağlı "Kuvayı Havaiye Müfettişi Umumiliği" (Hava Kuvvetleri Genel Müfettişliği) adını almıştı. Müfettişliğin emrinde ayrıca uçaksavar, topçu ölçme, sabit balon, meteoroloji birlik ve kuruluşları da bulunuyordu. Almanya'dan toplam olarak 300 kadar uçak sağlanmıştı. Savaş sonunda Türk Havacılığı'nın envanterinde 100 kadar uçak bulunmaktaydı.


    Kurtuluş Savaşında Türk Havacılığı
    Mondros ateşkes anlaşmasından sonra, Türk yurdu parça parça işgal edilmeye başlandığı gibi Yeşilköy Havaalanı da işgal güçlerinin denetimi altına girmişti. Burada toplanmış olan Türk Tayyare Bölüklerinin uçuşları engellendi ve meydanı boşaltmaları istendi. Personel ve uçaklar Maltepe civarındaki bir düzlüğe taşındılar. Burası çok küçük olduğu için artık uçuşlar yapılamıyordu. Bunun dışında Konya ve Kars'ta da savaştan kalma uçaklar ve bir kısım hava birlikleri vardı. Kurtuluş Savaşı'nın başlaması ve 23 Nisan 1920 de Ankara'da TBMM hükümeti kurulduktan sonra özellikle Maltepe'den Anadolu'ya uçak ve personelin kaçış girişimleri olduysa da bunlar başarılı olamadı.

    Haziran 1920 de bu girişimlerden sonra meydanı basan İngilizler tüm uçakları kırdılar ve malzemeyi tahrip ettiler. Bundan sonra havacılar peyderpey Anadolu'ya kaçarak Konya'da toplanmaya başladılar. Burada bulunan uçakların onarılması suretiyle 3-4 uçaklık bir Tayyare Bölüğü kuruldu ve Pilot Yüzbaşı Fazıl Bey'in emrine verildi. Kurtuluş Savaşı içerisinde Yunanlılardan ele geçirilen, İtalyanlardan gizlice sağlanan ve 1921 yılında yapılan Ankara anlaşmasından sonra Fransızların verdiği uçaklarla Türk havacıları harekata katıldılar ve çok başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yaptılar.

    Vecihi HÜRKUŞ

    Birinci Dünya savaşı sırasında pilot brövesi alarak 7. Tayyare Bölüğü'nde Ruslara karşı harekata katılan Vecihi Bey başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yapmış ve bu arada girdiği bir hava muharebesinde bir Rus uçağını indirmiştir. Daha sonra Ruslara esir düşen Vecihi Bey kaçmayı başarmış ve yurda dönerek 1918 yılı yaz başında Yeşilköy'de konuşlanmış bulunan 9. Harp Tayyare Bölüğü'nde görev almıştır. Bu bölükte görevli iken bir av uçağı tasarımı yapan Vecihi Bey'in bu projesi Mondros ateşkes anlaşmasının imzalanması ile yarım kalmıştır. Kurtuluş Savaşı'na katılan Vecihi Bey, özellikle İnönü ve Sakarya savaşı sırasında çok başarılı keşif ve destek uçuşları yaptığı gibi bir Yunan uçağını da indirmiştir. Savaşın bitiminden sonra İzmir Seydiköy Hava Mektebinde uçak yapımı projesine devam etmiştir. 28 Ocak 1925'de burada "Vecihi K-VI"adını verdiği uçağını uçurmuştur.Daha sonra askeri havacılıktan ayrılarak uçak tasarımı ve yapımı çalışmalarına devam etmiş 1930'lu yıllarda bir sivil havacılık okulu açmış, Hürkuş Havayollarını kurmuştur. 16 Temmuz 1969'da vefat etmiştir.



    Nuri DEMİRAĞ

    Nuri DEMİRAĞ, Türkiye'de havacılığın gelişmesi ve havacıların yetişmesi amacına gönül vermiş bir girişimcidir. Bu amaçlarını gerçekleştirmek üzere Beşiktaş iskelesi yakınında bu günkü Deniz Müzesi binasını tayyare fabrikası olarak yaptırmış ve Yeşilköy'de de bir pilot okulu açmıştır. Fabrikasında eğitim uçakları ve bu arada "Nu D.38" olarak adlandırılan yolcu uçağını tasarımlamış ve imal etmiştir. Bu uçağın ilk deneme uçuşunu 11 Şubat 1944 de yapmış ve 26 Mayıs 1944 günü de İstanbul'dan Ankara'ya uçmuştur. Fakat çeşitli engellemeler yüzünden uçak yapımcılığı işini gerçekleştiremeyen Nuri DEMİRAĞ 1946'dan sonra bu konudaki çalışmalarını tamamen terk ederek politikaya atılmıştır.


    Moskova Seyahati (20 Nisan-19 Mayıs 1934)

    1933 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun Onuncu yıl kutlama törenlerine dost ülkelerden katılımlar oldu. Bu ülkeler arasında kutlamaya katılan Sovyetler Birliği havacılarının ziyaretine karşılık.Sovyetler Birliği'nin “1 Mayıs” törenleri ne katılmak üzere Eskişehir 1.Alay 2.Bölük’ten beş adet Breguet 19-7 uçağı ile sekiz subay, iki makinist 20 Nisan 1934’te yola çıktı. 24 Nisan'da Moskova’ya ulaşan havacılarımız, törene katıldıktan sonra 9 Mayıs'ta buradan ayrıldılar ve toplam 5080 km. tutan uçuşu bitiren havacılarımız Eskişehir'de törenle karşılandılar


    Atina Seyahati


    25 Mart 1934 tarihinde Yunan ulusal bayramı kutlamalarına katılmak için İzmir Tayyare Alayı’ndan 5 adet “Letov Smolik” uçağıyla 10 havacımız Atina’ya gittiler. Bu uçaklarımız İzmir - Atina-Selanik-İstanbul-İzmir rotasını izleyerek, toplam 1821 km’lik uçuş sonunda yurda döndüler.

    İlk Kadın Hava Şehidimiz

    Kuruluşunun üzerinden bir buçuk yıl geçen Türkkuşu, 29 Ekim 1936 günü hipodromda yapılacak olan 13. Cumhuriyet Bayramı gösterilerine katılmak için hazırlanıyordu. Gazi Çiftliği üzerinde geniş bir tur yapan Caudron 59 uçağı; Türkkuşu'nun Ergazi'deki hangarı üzerine yaklaşmıştı. Uçak aşağı yukarı 600 metre yükseklikte iken, Henüz 18 yaşında olan genç paraşütçü Eribe Hanım bu mesafeden atlayışını yaptı. Paraşütü açılmayan Eribe Hanım, virile kapılarak düşmeye başladı .Yere 60-70 metre kala virilden kurtuldu, fakat paraşüt açıldığı gibi gene birden bire büzüldü ve Eribe Hanım çok sert bir şekilde düştü. Düştüğünde henüz sağ olan Eribe Hanım hastaneye kaldırıldıysa da Eribe Hanım ölümle mücadelesinde yenik düştü. Eribe Hanım havacılık tarihimizin ilk kadın şehidi oldu.

    Sabiha GÖKÇEN
    Mustafa Kemal ATATÜRK’ün manevi kızı olan Sabiha GÖKÇEN Ata'nın teşvik ve direktifiyle havacılık mesleğine girmiş ve bröve aldıktan sonra askeri havacılığa yönelmişti. 1937 yılında Eskişehir’de Hava Okulu’ndan mezun olmuştur. 1.Tayyare Alayı’nda altı aylık harp uçuş eğitimi gördükten sonra Trakya Manevralarına ve Dersim Harekatına katılmış ve “İlk Türk Kadın Savaş Pilotu” ünvanını almıştır. Sabiha Gökçen 1938 yılında bir Balkan Turu yapmak amacıyla Vultee tipi bir uçak ile yola çıktı. 6 gün süren bu seyahat İstanbul, Atina, Selanik, Sofya, Belgrad, Bükreş, İstanbul rotasını kapsamaktaydı. Çok başarılı geçen bu seyahatte Balkan havacıları Sabiha GÖKÇEN’e büyük saygı ve sevgi gösterilerinde bulundular.


    Atlantik'i Aşan İlk Türk Pilotları

    Amerika'dan alınan beş adet Northrop F-5 uçaklarını Türkiye’ye getirmek için Bandırma üssünden 6 Türk pilotu görevlendirildi. 26 Kasım 1966 günü Türk pilotları uçakları ile California eyaletinden iki ayrı grup olarak ayrıldılar ve Grönland-İzlanda-İngiltere-Almanya-İtalya rotasını izleyerek Türkiye’ye geldiler. Birinci grupta Bnb. Adnan ÇOKGÖR, Yzb. Tulga ÇELTEK, ikinci grupta Yzb. Dogan PERK, Yzb. Zeki KIYAK, Yzb. Haydar ÇEMBERCİ bulunuyordu. 15.000 km. tutan yolu aşamalar halinde 21 saatte uçtular ve dünyada ilk kez F-5 uçaklarıyla Atlantiği geçen jet pilotları oldular


    Kıbrıs Barış Harekatı

    Türk Silahlı Kuvvetleri, 20 Temmuz 1974 günü Kıbrıs’ta yaşayan soydaşlarımızı korumak, barışı sağlamak ve bozulan anayasal düzeni yeniden sağlamak için “Barış Harekatı’na” girişti. İki aşamada gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı süresince İncirlik, Antalya, Konya, Eskişehir ve Ankara’dan kalkan filolar, verilen görevleri başarı ile gerçekleştirmişlerdir. Birinci harekatta 135 ve İkinci harekatta 198 sorti uçuş yapan Türk Hava Kuvvetleri uçakları ,kara birliklerine çok başarılı bir şekilde destek vermişlerdir.


    DÜNYA HAVACILIĞI SALONU

    [​IMG]


    Leonardo da Vinci

    1452-1529 yılında uçma mekanizmaları ile ilgili olarak yazdığı eserde; insanın mekanik bir araç olmadan uçamayacağını ileri sürerek, kuşların uçuşlarını incelemiş ve uçuşla anatomileri arasındaki bağıntıyı ortaya koymaya çalışmıştır. Bu yoldan hareket ederek kuşa benzeyen bir uçan makine tasarımı yapmıştır. Tasarımları arasında bu günkü helikopterlere ve paraşüte benzer araçlar da vardır.


    Balon Çağı
    Havadan hafif araçların göklere yükselmesi ilk defa Fransa'da gerçekleştirilmiştir. Joseph ve Etienne Montgolfier kardeşler, 5 Haziran 1783 günü Annonay şehir meydanında bezden dikilmiş kağıtla kaplanan bir balonu uçurmuşlardır. Balonun altındaki sepette yakılan ateşin ısıttığı hafiflemiş hava balonu uçurmuş ve onu 1500 metreye kadar yükseltmiştir. Bundan sonra havadan hafif olan hidrojen gazı ile doldurulmuş olan balonlar da ortaya çıkmıştır. Tayyarenin ortaya çıkmasından sonra balonculuk giderek önemini kaybetmiştir.


    Wright kardeşler

    14 Aralıkta yaptıkları bir uçuş denemesinden sonra "The Flyer" (uçucu) adını koydukları tayyarelerinin 17 Aralık 1903’te dört uçuş yapması ile tayyarecilikte bir temel taşı atılmış oldu. Pilotla birlikte ağırlığı 335kg olan tayyare beş tane görgü şahidi önünde uçurulmmaya çalışılmıştır. Orwille birinci denemede 12 saniye, aynı günkü son denemesinde ise bu süre 59 saniyeye çıkarak 280 metrelik bir mesafeye uçulmuştur. Takiben yapılan denemelerde 1904 yılında tayyareler daha da geliştirilerek uçağa havada dönüş manevraları da yaptırılarak, kalktıkları noktaya inmeyi başarmışlardır.


    Rekor Uçuşlar

    Havada yakıt ikmali ilk olarak 27.6.1923' de Yzb. L.H. Smith ve Tğm. J.P.Richter tarafından San Diego'da gerçekleştirilmiştir. İlk dünya turu ise 6 Nisan ve 28 Eylül 1924 tarihleri arasında Tğm. L.H.Smith ve Tğm. E. Nelson’ un komutaları altındaki ekiplerce uçurulan “Chicago” ve “New Orleans” adlı Douglas DWC tipi uçaklarla gerçekleştirilmiştir.


    Birinci Dünya Savaşı
    1nci Dünya Savaşı başlangıcında uçak içerisinde tabanca ve tüfek ile hava muharebesine giren pilotlar bu tür görevleri uçaklara monte edilen makineli tüfeklerle gerçekleştirmeye başlamışlardır. Uçağına ilk kez pervane arasından ateş eden makineli tüfek monte eden ise Fransız pilot Roland Garros'tur.

    İkinci Dünya Savaşı


    1 Eylül 1939'da Almanların Polonya'ya taarruzu ile başlayan 2nci Dünya Savaşı sırasında hava silahı olarak uçaklar yoğun bir şekilde kullanılmıştır. Başlangıçta Almanların üstün nitelikli uçakları hava üstünlüğü ve bunun sayesinde de önemli zaferleri kazanmalarına vesile olmuştur. İngilizlerle gerçekleşen savaş sürecinde 7 Aralık 1941'de İngilizlerle birlikte savaşa giren Amerika Birleşik Devletleri'nin daha üstün nitelikli uçaklar yapması sonucunda Almanlar hava üstünlüğünü kaybetmişlerdir. Alman şehirleri ve sanayi merkezleri gece ve gündüz olmak üzere ağır bombardıman uçaklarının hücumuna maruz kalmaya başlamıştır. Bu hücumların çökerttiği Alman endüstrisi Alman savaş gücünü yeterince besleyemediğinden Almanlar devamlı mağlup olmaya başlamaları onları 1 Mayıs 1945'te teslim olmak zorunda bırakmıştır. Savaşın son döneminde ise iki tarafın jet uçakları sahneye çıkmıştır. 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'ya atılan Atom bombası nükleer çağın başlamasına neden olmuştur. Aynı ay içerisinde Japonya'nın teslim oluşu ile İkinci Dünya Savaşı sona ermiştir. Bu savaş dünya havacılık alemine jet uçağı ile nükleer silahlar gibi yeni buluşlarla katkıda bulunmuştur.

    Jet Çağı


    Turbojet motorlarının kullanıldığı ilk uçak 27 Ağustos 1939 tarihinde Almanlar tarafından uçurulduktan sonra 1941 yılında İngilizler bu motor üzerinde araştırma ve çalışmalara başlamışlardır. İlk jet uçakları 1945 yılında savaşlarda silah olarak etkin bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Jet uçakları bundan sonra giderek geliştirilerek askeri ve sivil havacılığın vazgeçilmez araçlarından birisi olmaya başlamıştır. 1953 yılında da sesten hızlı ilk uçuş gerçekleştirilmiş olup, artık günümüzün jet uçakları ile rahatlıkla ses süratinin üzerinde uçulabilmektedirler.

    Yolcu Uçakları

    Birinci Dünya Savaşı'nın bitimiyle birlikte uçağın yeni bir işlevi olarak yolcu ve posta taşımacılığına başlanmıştır. Giderek gelişen hava yolu taşımacılığı ikinci Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla bir süre duraklama sürecine girmiş olmasına rağmen savaştan sonra havacılık alanında daha büyük gelişmeler yaşanmıştır. Dört motorlu yolcu uçakları çok sayıda yolcu taşımak suretiyle Avrupa'yı Amerika'ya bağlamışlardır. 1952 yılında jet motorunun yolcu uçaklarında kullanılmasıyla uçakların taşıma kapasiteleri ve hızları büyük ölçüde artmıştır.


    İlk Uzay Çalışmaları ve Ay'da ilk Adımlar


    Sovyetler Birliği 1957 yılında Sputnik-1 uydusunu uzaya fırlattıktan sonra dünya çevresinde yörüngeye oturtmak suretiyle uzay çağını başlatmıştır. Uzaya gönderilen ilk insan yine Sovyetler Birliğinin Vostok-1 uzay aracı ile fırlatılan Pilot Binbaşı Yuri Gagarin olmuştur. Takiben Amerikalılarının uzayla ilgili yaptığı çalışmalar sonucunda da 12 Temmuz 1969 tarihinde Aya ilk defa insan ayağı değmiştir. Daha sonra devamlı olarak uzaya çıkıp geri dönebilen uzay mekikleri ve bunlar tarafından taşınıp uzayda monte edilen uzay laboratuarları ortaya çıkmış olup, günümüzde Mars'a inceleme yapmak üzere gönderilen uzay platformları geliştirilerek kullanılmaya başlanmıştır.


    UÇAK MÜHİMMATLARI

    [​IMG]


    Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan uçaklarda kullanılmış ve kullanılmakta olan çeşitli tip bomba, roket ve füzeler Şubat 2008 tarihinde uçak mühimmatları bölümünde sergiye sunulmuştur.

    CBU-58 Demet Bombası
    AGM-65/A Maverick
    AIM-7E-3 Sparrow Füzesi
    AIM-9P-3 Sidewinder Füzesi
    DURANDAL Pist Tahrip Bombası
    MK-84 CP GBU-10(Lazer Güdümlü Bomba)

     
  2. Uygu

    Uygu New Member


    ŞEREF SALONU

    [​IMG]

    [​IMG]



    Ütğm. Muzaffer ERDÖNMEZ

    Cumhuriyet dönemi ilk hava harp şehidimiz. Nisan 1951'de Kuzey Kore' de görev uçuşu sırasında uçaksavar ateşiyle düşürülerek şehit olmuştur.

    Yzb.Cengiz TOPEL

    8 Ağustos 1964'te Kıbrıs'ta Yer destek görevi yaparken uçağının isabet almasıyla paraşütle atlamış. Rumlar tarafından şehit edilmiştir.

    Şeref salonu, Havacılık Müzesi' nin kapalı alanının giriş kısmını oluşturur.Türk Hava Kuvvetleri'nin Tüm fors ve flamaları bu salonda sergilenmektedir.Buradan Türk Havacılığı salonuna geçişle kapalı alan müze ziyaretiniz başlamış olur Şeref salonunda ayrıca hediyelik eşya satış reyonundan faydalanabilir ve sinema salonuna geçiş imkanı bulabilirsiniz.Hediyelik eşya satış reyonu ve sinema salonu faaliyetleri hakkında daha geniş bilgi bulabilmek için lütfen olanaklar ve etkinlikler sayfamızı ziyaret ediniz.

    ANILAR SALONU

    [​IMG]

    [​IMG]

    Havacılık ve uçaklarla özdeşleşmiş önemli havacılarımızın geride kalan anılarını yaşatan hatıra eşyalar bu salonda sergilenmektedir

    1914’ de İstanbul Kahire uçak seferinde şehit olan Fethi ve Nuri Bey’lerin giysileri, Sadık Bey’in madalyası, Ağrı harekatında şehit olan Rıfat Neşet Bey’ in giysileri, Kıbrıs şehidi Yzb. Cengiz Topel, Kore şehidi Ütğm. Muzaffer Erdönmez’in giysileri yanında İlk bayan şehit pilotumuz Teğmen Ayfer GÖK’ün ve Hava Kuvvetlerinde komutanlık yapmış bazı değerli komutanların üniformaları ile şahsi eşyaları bu salonda sergilenmektedir.

    Ayrıca bu reyonda pervaneli uçak döneminde kullanılan eski ve yeni uçuş teçhizatlarından bir kısmı ile, günümüzde Türk Hava Kuvvetlerinde geçmişten günümüze kullanılan rütbe ve sınıf işaretleri, Hava Kuvvetleri filoları uçucu personelin kullandığı aksesuarlar sergilenmektedir.

    KIYAFETLER SALONU

    [​IMG]


    Kıyafetler salonunda yakasında uçak işareti taşıyan ilk Osmanlı havacısından günümüze kadar kullanılan Kıyafetler sergilenmektedir. Ayrıca uçuş tulumları, uçuş başlıkları ve çeşitli şahsi uçuş techizatlarıyla uçuş öncesi bir toplantıyı canlandıran mankenlere yer verilmiştir.

    Sergide bulunan diğer kıyafet ve objeler ise şunlardır:



    Osmanlı uçuş kıyafeti.

    Subay üniforması

    Osmanlı subay üniforması
    Bayan Subay üniforması

    1945 hava subay üniforması
    Astsubay üniforması


    ŞEHİTLERİMİZ

    [​IMG]


    MOTORLAR


    [​IMG]

    HAVA KUVVETLERİ MÜZESİ UÇAK LİSTESİ


    [​IMG]



    F-16C Fighting Falcon

    Beachcraft AT-11

    Bergfalke IV (Planör)



    CL-13 (F-86E) Sabre


    Canadair F-86E Sabre

    *

    Alıntı
     
  3. Emma

    Emma New Member

    Teşekkürler
     
  4. Uygu

    Uygu New Member



    İlgine ben teşekkür ederim Emma
     

Bu Sayfayı Paylaş