Kitaplardan Alıntı Cümleler ..

'Şiirler ve Güzel Sözler' forumunda SeaBoy` tarafından 21 Ağu 2011 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. blood-promise

    blood-promise New Member


    "Yalnızım.
    Kendimi yalnız hissediyorum ki, bu yalnızlıktan da kötü."


    Ahmet Altan, Kristal Denizaltı
     
  2. blood-promise

    blood-promise New Member


    "Aşk bir tutku.
    Nedensiz bir tutku.
    Çoğu zaman da kötü bir tutku.
    Birinin tümüyle sana ait olmasını istiyorsun ya da senin birine ait olmanı.
    Bu sadistçe bir duygu ya da mazoşistçe...
    Üstelik bunu delice, sabırsızca istiyorsun, hem de geçici olduğunu bile bile..."

    Ahmet ÜMİT, Aşk Köpekliktir
     
  3. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Eskiden dünyada,
    görünüşte dağınık ama iç dünyaları
    derli toplu insanlar vardı.
    Oysa şimdikilerin dış görünüşleri derli toplu
    ama iç dünyaları dağınık.
    Sadi.

    Ali Ayçil | Ceviz Sandıklar ve Para kasaları
     
  4. çitlenbikk

    çitlenbikk Well-Known Member

    'Sevincin yürekte ışıldayan bir güneş olduğunu söylemiş, güneşin her şeyi mutlulukla aydınlattığını belirtmişti. Bu doğruysa, benim iç güneşim de şimdi her şeyi güzelleştiriyordu...''

    Şeker Portakalı / José Mauro de VASCONCELOS
     
  5. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''İnsanın başkasına söyledikleri, kendi duymak istedikleridir.
    Yazdıkları, okumak istedikleridir.
    Sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir.''

    Tezer Özlü / Çocukluğumun Soğuk Geceleri
     
  6. çitlenbikk

    çitlenbikk Well-Known Member

    -Öyleyse neden yüreğimi dinlemek zorundayım?
    -Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın. Hatta onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o gene oradır, göğsündedir; hayat ve dünya hakkında ne düşündüğünü sana tekrarlamayı sürdürecektir.

    Simyacı / Paulo COELHO
     
  7. tantana

    tantana Well-Known Member

    "Eğer gelecek için birikim yapıp durursan asla olduğun yerden bir adım ilerleyemezsin."
    Jill Shalvis/Aşka Yolculuk
     
  8. LITTLE

    LITTLE Well-Known Member

    "... Aşkın mahremiyetini ne kadar da güzel anlatamıştır. Ne kadar da güzel kızmıştır sevdiğine. Ne aşktır ki bu kızarken bile sevda sözcüklerini söküp atamaz dilinden. Ne aşktır ki kızmaya bile kıyamaz. Ve nasıl bir dildir ki bu kızarken bile kıramaz."

    Fatih Duman- Düş Yanığı|Buhûr-ı Aşk
     
  9. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Allah’ı bu dünyada görmek ister misin Ruhi Bey?

    - Kim istemez?

    - Bir yetim çocuğun başını okşa. O zaman, onun gözlerinde Allah’ı görürsün.
    Bir fakire yardım et. Onun gözlerinde Allah’ı görürsün.
    Bir kediye yiyecek ve su ver. Onun gözlerinde Allah’ı görürsün...''

    Murat Menteş / Ruhi Mücerret
     
  10. LITTLE

    LITTLE Well-Known Member

    "O size, fırtınalarla karşılaşmayacaksınız, sıkıntı çekmeyeceksiniz, demedi. Yenilmeyeceksiniz, üstesinden geleceksiniz, dedi." :) (ne kadar güzel.)

    Anya Seton - Katherine
     
  11. meri@s

    meri@s New Member

    "… Dediğim gibi, en büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Kadınlardan bunu bekledim. Birisi gelip ‘evet, ben seni tanıyorum’ desin diye bekledim ve o kadına aşık olacaktım. Ama sonra anladım ki böylesine insanlar yok. Olsalar bile kitap okumuyorlardı. Kimseyi tanımıyorlardı.” Kayra

    Hakan Günday - Kinyas ve Kayra
     
  12. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''değil mi ki susmak en çok söylemekti..''

    Nazan Bekiroğlu /Mavi Lale
     
  13. zipper

    zipper quae nocent docent

    “Bana çay pişir. Bırakalım her şey kendi kendine düzene girsin. Bir şey kaybetmek korkusuyla yaşamayalım. Ne olacak endişesine kapılmayalım. Bırakalım zaman her şeyi halletsin. Bu söz bize korkunç gelmesin. Aynı ırmağa bir kere daha girelim. Acele etme, çay kendi kendine demlenir... Günlük yaşantıların küçük koşuşmaları içinde bunalmayalım, nefes nefese kalmayalım. İnsan kendini kaybediyor sonra.”

    “İçimin mevsimlerine de hiç uymaz şu tabiat.”

    “Gerçek başkalarının bize uygulamaya
    çalıştığı tatsız bir ölçüdür. birimi insandır.”

    Oğuz Atay/ Tehlikeli Oyunlar
     
  14. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Her Aşk O'na çıkar sonunda, O'ndan başkasını sevmek imkansız gibidir. Seven neyi sevdiğini bilse de bu böyledir, bilmese de bu böyledir.''


    ''İki bulut arasından aydınlanınca gökyüzü neler gördüğümü anlattığımda beni anlayan kalbe Bismillah!
    Ey kalbin üzerinde titreyen hüzün!
    Acıya Bismillah!
    Ateşe Bismillah!
    Göz yaşına Bismillah!
    Ne olursa kalpte olur, ey kalbi kırıklarla beraber olan Allah’ım!''

    Nazan Bekiroğlu / Yusuf İle Züleyha
     
  15. zipper

    zipper quae nocent docent

    “Allah, Hazreti Adem’in ruhuna yaşam nefesini verirken, kendi ruhundan bir parçayı da onun canına katmıştır. Yani Allah aynı zamanda içimizdedir. Ama nefsimizin istekleri bizi yanlış yola sürükler, yemeye,uykuya, şehvete duyduğumuz açlık, kabaran benliğimiz o kutsal parçayı ruhumuzun en derin kuyusuna iter ki, çoğu insan kendi içindeki bu cevherin farkına bile varmaz. İşte bu parçayı fark ederek aramaya başlayan kişiye àşık deriz. Aramanın kendisine de aşk. Yani aslolan aramaktır. Làkin arayış tek başına olmaz; bize bir öğretmen,bir mürşit başka bir deyişle bir maşuk gerekir. Çünkü kimse o kıldan ince,kılıçtan keskin sevda köprüsünden tek başına geçemez. Ama birkez geçti mi artık maşuka da ihtiyaç kalmaz. Aşık da maşuk da, seven de sevilen de sadece o kişi olur. ”



    “Çoğu zaman mesele Tanrı’nın ne olduğu değil, bizim onda ne gördüğümüzdür.
    Sevgi dolu olanlar merhameti görür, zalim olanlar şiddeti.
    Zeki olanlar aklı görür, aptal olanlar kör inancı, àlimler bilimi görür, cahiller mucizeyi..”

    Ahmet Ümit / Bab-ı Esrar
     
  16. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Sen karşımda hala dünyalar güzeli. Teşbihe ne şükür.
    Güller kadar, ahular kadar güzel...
    Serv-i hıramanım, vücud ikliminin, gönül mülkünün sultanı, derdimin dermanı efendimsin sen.''

    Nazan Bekiroğlu / Nun Masalları
     
  17. zipper

    zipper quae nocent docent

  18. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Çünkü her insan bir evrendi ve her ölüm evrenin sönüşü demekti. Bu yüzden bir tek masumun dahi öldüğü yerde hiçbir haklı gerekçeden söz edilemezdi.
    Savaş insanı canavarlaştırıyordu ve insanın insana ettiğini kimse kimseye etmiyordu.''

    Nazan Bekiroğlu / Nar Ağacı
     
  19. zipper

    zipper quae nocent docent

    "Fuzuli aşkı anlatırken hep acıdan, elemden, ayrılıktan, yanmaktan, parçalanmaktan bahsediyordu. Aşk ayrılığının bir azap olduğunu söylüyor, sonra da azabın 'a-z-b' kökünden türediğini, bunun da 'lezzet' demek olduğunu söylüyordu.
    Demek ki aşkın azabında bir lezzet vardı ve dertleri zevk edinmeyince aşkın tadı çıkmıyordu.''


    İSKENDER PALA / Babil'de Ölüm İstanbul'da AŞK
     
  20. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Kadınlar, bazen çocuğudur kendinin. Bu yüzden herhalde ağladıklarında ne kalpleri kırıldı diye ne canları yakıldı diye ağlarlar. Kadınlar ağladıklarında, ekseriyetle “kıyamam ben sana,” diye gizlice kendilerine sarılırlar.
    Yalnız kadınlar kendilerine anne merhameti göstermek mecburiyetinde kalırlar.Yalnızlıklarına, kadınlıklarına, çocukluklarına, annelerine, hayata.Hep birlikte ne varsa o bütüne ağlanır. Yoksa dizdeki yara ya da kalpteki kırık değildir. Hep kırılmasına ağlanır, hep düşülmesine, hep ama hep aynı şey olmasına, niyesine ağlanır bunların.
    Her bir küçük yara eklendiğide eski izlere, bütün bu yara zincirine ağlanır. Her ağlama bu zincire bir anne sarılmasıdır. ‘Gel bakiim sen buraya’dır o, ‘nasıl kıymışlar benim güzel kızıma’dır.''

    Ece Temelkuran / İkinci Yarısı
     

Bu Sayfayı Paylaş