Kitaplardan Alıntı Cümleler ..

'Şiirler ve Güzel Sözler' forumunda SeaBoy` tarafından 21 Ağu 2011 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Gençlik! Babalarının çektiği acıları anımsa. Şimdi senin yararlandığın özgürlüğü elde etmek için onların kazanmak zorunda kaldıkları korkunç savaşları düşün. Bugün kendini bağımsız hissediyorsan, dilediğin gibi geziyorsan, düşündüğünü basında açıklayabiliyorsan, bir kanı sahibi olabiliyor ve bunu halka duyurabiliyorsan unutma ki ataların bunun için kafalarını ve kanlarını vermişlerdir.
    Sen zorba bir yönetim altında dünyaya gelmedin. Her sabah göğsünde bir efendinin çizmesiyle uyanmanın ne demek olduğunu bilemezsin.''


    Emile ZOLA / Dreyfus Olayı
     
  2. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''...anlıyorum ki insanlara kendini sevdirmek için onların huylarını benimser görünmekten, görüşlerini paylaşmaktan, kusurlarını göklere çıkarıp her yaptıklarını alkışlamaktan iyisi yok.''


    Moliére / Cimri
     
  3. zipper

    zipper quae nocent docent

    Birdenbire gururu silkindi. İçinin bir köşesinde, babasının bir gözü onun bütün ruh hallerini seyrediyordu. Gerçekten seyretseydi, ona belki "deli ol, aşık olma" diyecekti. "Delilik şüphesiz aptallıktan iyidir.
    Delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur; aptallık, var olmamış bir zekânın olmamaya devam edişidir. Deliliğin hiç olmazsa mazisi şanlı. Aptallığın şerefli bir tarihi bile yok."


    Peyami Safa / Matmazel Noraliya nın Koltuğu
     
  4. zipper

    zipper quae nocent docent

    " Aşkın derdi kendidir sade, bağlamaktır başkasını kendine keyfine, neşe bulur onun huzuru kaçınca ve Cehennemler kurar Cennetin ortasına."

    Alasdair Gray / Lanark
     
  5. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''İnsanlar nereye gittiklerini biliyor mu acaba?
    Nereden gelip nereye gittiklerini......''

    Mustafa Kutlu / Rüzgarlı Pazar
     
  6. zipper

    zipper quae nocent docent

    "Beni anlamalısın çünkü ben kitap değilim. Çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz. Yaşarken anlaşılmaya mecburum."

    Oğuz Atay / Tehlikeli Oyunlar
     
  7. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Beni ona bağlayan bu hisse bir isim takamıyorum. Aşk değil bu... Dostluk değil...Dostluk ve ahbaplık gibi, zora gelince feda edilebilecek bir şey değil.
    Sevilmenin gururu var tabii. Fakat bu biraz da sevmektir.''

    Peyami Safa / Yalnızız
     
  8. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Acımak, acıyı korkuyla karşılamaktır. Bu, kişiyi o anı değiştirmeye yöneltir. Ama aynı acıya sevgiyle dokunduğumuzda, neyse o olmasına izin verdiğimizde, bunu korku ve nefret yerine şefkatle karşıladığımızda, işte bu merhamettir.''

    Ken WILBER / Merhamet ve Metanet
     
  9. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Bir kapı vardı, anahtarını bulamadığım
    Bir perde vardı, arkasını göremediğim
    Derken biraz kelam Ben ve Sen üzerine
    Sonra sanki ne Sen kaldın ne de Ben...

    "Peki insan aşka nasıl erişir?" Bu tarif olunmaz hale girişin tek bir yolu vardır kardeşim.
    Tevekküle giden kapı: derin ve karanlık bir uçurumun kenarına açılır bu kapı.''


    ''İnsan dünyaya geldiği andan itibaren "Ben'" demesini öğrenmiştir; ancak aşktır ki insana "Ben değil, Sen" demesini öğretir; zira seven hiçbir ruh kendine varlık rengi veremez.''


    İnayet Han


    Muhyiddin Şekur / Su Üstüne Yazı Yazmak
     
  10. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Bağışlayıcılık sizin kendi zihinsel iyileşmeniz içindir. Birisini gördüğünüzde ona karşı artık bir şey hissetmiyorsanız bağışlamışsınız demektir. Bir yaraya dokunduğunuzda artık acımıyorsa gerçekten affettiğinizi bilirsiniz.''


    Don Miguel RUIZ / Ustaca Sevmek
     
  11. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Gülmek; “Saf” denme riskini göze almaktır.

    Ağlamak ise; “Duygusal” görünme riskini.

    Birine yakınlaşmak; “Kendini kaptırma” riskini,


    Duygularını açmak; “Kendini ortaya koyma” riskini,

    Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise;

    “Onları başkalarına kaptırma” riskini göze almaktır.

    Sevmek; “Karşılık görememe” riskini…

    Yaşamak ise; “Ölme” riskini göze almaktır.

    Umutlanmak; “Hayal kırıklığına uğrama” riskini,

    Çabalamak ise; “Başarısız olma” riskini göze almaktır…


    Ama riskler yaşanmalıdır,çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır.
    Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden korunabilir
    ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez.
    Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken,
    bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.
    Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür...''


    Leo Buscaglia / Yaşamak, Sevmek ve Öğrenmek
     
  12. zipper

    zipper quae nocent docent

  13. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

  14. zipper

    zipper quae nocent docent

    Shaaaa :Lv:


    [​IMG]
     
  15. zipper

    zipper quae nocent docent

    Hıhımmm....

    [​IMG]


    Ali Ural / Posta Kutusundaki Mızıka
     
  16. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Bazen kendim gibi insanlar aradığım hissine kapılıyorum. Saçma sapan bir Türk filminde birden gözyaşları akan bir erkek mesela. Bazen saatlerce yataktan kalkamadan güzel bir rüya görmeye çalışan bir adam. Bir çocuk gibi hayaller kurmanın güzelliğini bilen birileri. Belki de varsınız, sokaklarda birbirimize değerek yürüyoruz, aynı lokantada yemek yiyoruz, aynı mağazadan alışveriş yapıyoruz.
    Ama bir o kadar da yabancıyız birbirimize, bir o kadar ayrıyız birlikte olabilmekten. Sevmek de böyle değil mi? Aynı olabilme savaşı...
    İki farklı insanın ruhlarını ve bedenlerini tek yapabilmek kavgası... Aşk bir savaş bence, galip gelmenin mağlup olmaktan geçtiği bir savaş. Sevebilmeye çalışmamız kendi aynımızı bulma derdimiz. Sanki yüzümüzde ancak sevince çıkan maskelerimiz var. Her sevmemizde bir maskeyi kaldırıyoruz karşımızdakinden. Altında kendi yüzümüzün olmasını umarak. Bir süre sonra o maskenin bizim yüzümüzü kapatmadığını görüyoruz, aşk bitiyor, çünkü yeni bir maskenin peşine düşmemiz gerektiğini biliyoruz.
    Ben bunu sende öğrendim, maskelerin altına bakmamız gerektiğini sen öğrettin bana. Tabi ki sonundaki büyük hayal kırıklığını da sende yaşadım. Sen de benim maskemin altındakini merak etmiştin, bunu kendine itiraf etmek zor olsa da ben sensiz geçen nice günlerden sonra bunu artık delikanlı gibi söyleyebiliyorum kendime...''



    [​IMG]


    Adem Özbay/ Aşka Gittim Dönmeyeceğim
     
  17. zipper

    zipper quae nocent docent

    'Sevgilim...
    Kuşlar geldiler uzak iklimlerden, sen gelmedin.
    Baharı, yazı yolcu etti sonbahar, vurdu kapıma, sen gelmedin.
    Şarkılar söylendi, sabah oldu, güneş doğdu, sen gelmedin.
    Elim varmaz, dilim söylemez oldu, sen gelmedin.
    Yine de kalbim gönül koymadı sana. Bekleyip duruyor hasret evinin balkonunda.
    Gelirsen kırmızı halı niyetine gözyaşlarını serecek yoluna.
    Gelirsen gülecek bütün yetim ve öksüzleri dünyanın.
    Gelirsen güz gülleri açacak...
    Gelirsen güle döneceğim.
    Gelirsen yağmur olacağım.
    Gelirsen...'



    ''Eğer ki unuttuysan,
    eğer ki yok sayıyorsan beni artık,
    özlemiyorsan hiçbir şeyimi,
    soğuklarda sarılmak istemiyorsan,
    geceleri koklamak istemiyorsan, kalbinde yer yoksa artık bana…
    Yine de gidemem sevgilim.
    Yine de gidemem buralardan.
    Tenhalarda dolaşırım, gözüne gözükmem, ellerinden tutmam, sevdiğin şarkıları dinlemem.
    Yine de gidemem buralardan sevgilim, gidemem.
    Sorma neden, sorma neden...''



    Adem Özbay/ Aşka Gittim Dönmeyeceğim
     
  18. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Belki hiçbir resmi evrakta isimlerimiz yan yana gelmedi ama gayri resmi bir çok hayalde ben seninle aynı yastıkta öldüm…''


    ***

    ''Pazartesi gözlerindir, salı ellerin,
    çarşamba saçların, perşembe yanakların...
    Pazardır adı kucağında yatmanın.
    Ocak kalbindir, şubat kirpiklerin,
    mart omuzlarındır, nisan parmakların...
    Aralıktır adı, beni öpen dudaklarının.
    Velhasıl sevgilim, günüm sensin ayım sen,
    Takvim yaprakları gibiyiz senle ben.
    Sensiz nasıl yaşayamam bir bilsen, bir bilsen...''




    Adem Özbay/ Aşka Gittim Dönmeyeceğim
     
  19. zipper

    zipper quae nocent docent

  20. zipper

    zipper quae nocent docent

    “… Ve her gün buluşmaya başladılar.
    Aman Yarabbi, neler konuşmuyorlardı!.. Eğer kırlangıçlarda kitap yazmak adet olsaydı, bunların yazacakları kitaplar muhakkak ki üniversitelerde okutulurdu.
    Gitgide birbirlerine daha çok alıştılar. Bir gün çiçeklerden, bir gün yıldızlardan, bir gün öteki kırlangıçlardan bahsederlerdi. Hep düşünceleri birbirine uygundu.
    Yalnız her ikisinin de içinde gizliden gizliye büyüyen bir korku vardı: Bir gün gelip ayrılmak korkusu. Hiçbirisi bu korkusunu ötekine söylemeye cesaret edemiyordu. Kim bilir, belki öbürünün yanlış anlayacağından çekiniyordu.
    Çünkü içten duyulan şeyler hep yanlış anlaşılır.”

    Sabahattin Ali / Kırlangıçlar (Varlık Dergisi'nden)
     

Bu Sayfayı Paylaş