Kitaplardan Alıntı Cümleler ..

'Şiirler ve Güzel Sözler' forumunda SeaBoy` tarafından 21 Ağu 2011 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''....dünya üzerinde var olan bütün zamanları senin için kullanmak istiyorum; seni düşünmek, senin içinde nefes almak için...''


    Franz Kafka / Milena’ya Mektuplar
     
  2. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Ya geçmişe takılıp kalmak ya da geleceği kesin olmayan geleceğe bel bağlamaktır.Ya da belki de değmeyende oyalanmaktır.

    "Rabbi'm değmeyende oyalama beni.."


    Nazan Bekiroğlu / Cam Irmağı Taş Gemi
     
  3. zipper

    zipper quae nocent docent

    Olmuyorsa olurunun getirilerini göremezsin.Olmamıştır ve hayırlısı belki de budur. Olsa olmasın isterdin belki…
    O yüzden bazen olmayışını sev, “Ne de güzel olmadın yine be” de…Oluruna bırakma, olmasın, ölmezsin. Kimse ölmedi olmadı diye… Ki zaten ilk olmayan sen değilsin..


    Ahmet Batman / Sabah Uykum
     
  4. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Her gözyaşı bir yenilgi değildir. İnsan bazen daha fazla dayanabilmek için ağlar.

    Kahraman Tazeoğlu | Bukre
     
  5. zipper

    zipper quae nocent docent

    “Olur da hayatında tek bir tutunacak dalın kalmazsa, ben kırdığın yerdeyim.”


    Serkan Özel / Sıcak Ayaz
     
  6. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Her konuda olduğu gibi, bu konuda da inayetine muhtacım. Beni çok zor bir durumda bıraktı, fakat ona sahiden kızamıyorum Allah'ım, sen de kızma..."


    Murat Menteş / Dublörün Dilemması
     
  7. zipper

    zipper quae nocent docent

    " Bir tek sen kaldın rüyalarımı hayra yoran. Mutebessim bir yüzle gözlerimi dinlendiren. Şimdi de ki 'Olsun, bu da geçer!' De ki 'Olsun, bunlar da geçer!'


    Tarık Tufan / Kraliçenin Pireleri
     
  8. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Ne yalan söyleyeyim, kimi zamanlar garip bir sıkılganlıkla yer altına çekilirdik. Mutlu, sorumsuz insanların arasına katılırsak, güneş vurmuş kar parçası gibi eriyeceğimizi düşünürdük. İçimizde, ancak mutsuzlukla tahkim edilen, ancak mutsuzlukla korunabilen bir yer vardı. O yer sayesinde sert ve diri durur, o yer sayesinde gözlerimizin dünyaya kamaşmasını engellerdik. Eğer mutlu olursak, bu en sağlam kalemizin düşeceğini; yılışıklaşacağımızı; gövdemizi hayatın işvesine teslim edeceğimizi sanırdık. Sanırdık ki, bizim annemiz mutsuzluktur ve ancak ona sarınırsak varlığımızı teslim etmeden ayakta kalabiliriz. Bu yüzden, mutluluk perisinin bereketle dokunduğu günleri terk eder, başkalarının mutluluğu altında ezilmemek için de garip serüvenlere dalardık. Çoğu bayram akşamı, elimizde bir uzun yol bileti ve kafamızda ancak hedefsiz bir yolculukla ıslah edebileceğimiz kocaman bir karmaşa ile yola koyulurduk... Kendini bayramdan çıkarmış ya da iteklenerek bayramdan çıkarılmış insanları işte o yolculuklarda tanıdık.

    Ali Ayçil | Ceviz Sandıkları ve Para Kasaları
     
  9. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    [​IMG]

    İnsanların ayrıntılara boğulmadığı günlerden kalma güzel bir cumle vardır: '' Göz gördü, gönül sevdi.'' Bu gün, gönlün sevmesi için gözün görmüş olması yalnız başına yetmiyor, biliyorsunuz! Gönlü memnun edecek başka başka özelliklere de ihtiyaç var. Mesela, burçlar uyuşuyor mu? Özel ilgiler birbirini tutuyor mu? Hangi müzikten hoşlanıyor gibi... Bu ilgi alanını biraz daha genişletebiliriz hatta. Çünkü pek çok insan, modern bir aşiretin mensubu haline gelmiş durumda. Koç burcuna ait olanlar, Genç Fenerbahçeliler, Feministler, Yazarlar, Otobüs Şoförleri, Vosvoscular, Sevgi Bahçesi üyeleri...


    Ali Ayçil | Ceviz Sandıkları ve Para Kasaları


    Dipnot: Normalde resimli bir paylaşım yapmazdım, ancak resim derin bir boşluk oluşturdu bende. Ne bileyim, hayatı mı anlattı bana veya çaresizliği mi bilemedim. Ama bildiğim tek şey, bende bıraktığı boşluk hissi.
     
  10. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Bu şehir koca bir kapan ve hepimiz tuzağa düşürülmüş bir tavşana benziyoruz. Uçsuz bucaksız ovaları, bayırların içimizde doluşturduğu o özgürlük duygusunu, kasaba meydanlarının kocaman gökyüzünü terk edip bu şehre koşuyoruz; her gün, her ay, her yıl yapıyoruz bunu. Sonra bu şehir, büyük bir iştahla, bütün bir hayatımızı önüne alıp dilim dilim bölüştürüyor. Anbean azaltıyor bizi. Kanımıza saldığı narkoz yüzünden bir türlü fark etmiyoruz bize ettiklerini. Tam fark ettiğimizde de iş işten geçmiş oluyor; bir esirin uysallığıyla teslim ediyoruz kendimizi ona. Kar balkonda kalınlaştıkça, tutkusuz, bomboş gözlerle dışarıyı seyrederken, ''her şehir insanı esir alır eninde sonunda'' diye geçirdim içimden; bu, şehri yurt tutan her insanın kaderidir...

    Ali Ayçil | Ceviz Sandıkları ve Para Kasaları
     
  11. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Kuşlara benzer kelimeler, odana dolarlar bir akşam. Nereden gelirler bilinmez. Kâh çığlık çığlığadırlar, kâh sesleri işitilmez...''


    Cemil MERİÇ / Bu Ülke
     
  12. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Bizimkisi aşkın duran haliydi. Ben sana durdum, saatleri sana kurdum.
    Gülüşümü gelişine sakladım, gelişini belki son nefesime…''


    Ahmet Batman / Sabah Uykum
     
  13. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Merak ediyorum seni Milena... Kalem tuttuğun elini, saçlarını ve ruhunun sürekli ağladığını yansıtan gözlerini. Soğuk bir ürperti geliyor Milena, üşüyorum senin adını her andığımda. Küfürbaz Kafka burada olsaydı herhalde küfrederdi bana. Ama ne yapayım Milena sana olan aşkım dinmiyor, incitiyor beni.''


    Franz Kafka /Milena'ya Mektuplar
     
  14. zipper

    zipper quae nocent docent

    Yarın, bugünü yaşanabilir hale getiriyordu. Kendimizi bir binanın tepesinden hep beraber boşluğa bırakmayışımızın tek nedeni yarındı. Lotonun çıkma ihtimalini, aşık olunacak insanla tanışma ihtimalini, sonsuz mutluluk ihtimalini içinde barındıran o sihirli sözcük: Yarın.


    Hakan GÜnday / Kinyas ve Kayra
     
  15. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Kalbin fizyolojik bakımdan olgunlaşması için yirmi beş, psikolojik bakımdan olgunlaşması için belki elli sene ister. Fakat mânen kırılması ve maddeten durması için bir saniye yeter..''



    Peyami Safa / Seçmeler
     
  16. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Çünkü Dünya eksik bir yerdir ve hep bir şeyler eksik kalacaktır..''


    Mutafa Ulusoy /Aynalar Koridorunda Aşk
     
  17. zipper

    zipper quae nocent docent

    Hiçbir zaman kahkaha ile güldüğü görülmemiş, toplumun kötülüklerinden ve nahoş hareketlerinden kaçmayı kendine düstur edinmiş olan Eflatun'a iki soru sormuşlar.
    Birincisi : "İnsanoğlunun sizi en şaşırtan iki davranışı nedir?"

    Eflatun tek tek sıralamış:

    "Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki sonra çocukluklarını özlerler.
    Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler ama sağlıklarını geri almak için de para öderler.
    Yarınlarından endişe ederken bugünü unuturlar. Sonuçta ne bugünü, ne de yarını yaşarlar.
    Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar ancak hiç yaşamamış gibi ölürler..."

    Sıra gelmiş ikinci soruya;
    "Peki sen ne öneriyorsun?"

    Bilge yine sıralamış:
    "Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır. Ve önemli olan; hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır."


    Cevdet KILIÇ / Bilgelik Hikayeleri(Sf.79)
     
  18. zipper

    zipper quae nocent docent

    Onun bana böyle yapmaya ne hakkı vardı? Senelerden beri boşluğu apaçık görsem de bunu tabiatımın acayipliğine vermiş insanlardan kaçarak sürüklenip gitmiştim. Beni gerçekte memnun edecek hayat hakkında bilgim yoktu. Yalnızlığımı hissediyor ve üzülüyordum fakat bundan kurtulmanın mümkün olabileceğini ummuyordum... O beni birdenbire sessiz ve karanlık dünyamdan ayırmış, ışığa ve sahiden yaşamaya götürmüştü. Bir ruhum bulunduğunu ancak o zaman fark etmiştim. Şimdi geldiği kadar sebepsiz ve ani çekip gidiyordu. Fakat benim için bundan sonra o eski uykuya dönme imkanı yoktu..


    Sabahattin Ali / Kürk Mantolu Madonna
     
  19. zipper

    zipper quae nocent docent

    “Senin, ümitsizlik batağına saplanman neden kaynaklanıyor biliyor musun.Çünkü sen kendin için, mutluluğun için yaşamak istiyorsun, -Bu dünyada ne için yaşanır ki? -Allah için yaşamak lazımdır Martin.
    Madem ki O sana hayat verdi, senin de hayatını O’na vermen O’nun için yaşaman gerekir.eğer böyle yaparsan dertlerden kurtulur, sıkıntı çekmezsin her şey senin için kolaylaşır.”



    Tolstoy / İçimizdeki Şeytan
     
  20. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Yakınlarda görüştüğü bir kanser hastası, “Şimdi geçmişime doğru baktığımda aslında her an öldüğümü anlıyorum doktor” demişti. İnsan her an ölüyordu. Sonra da eklemişti hasta. “Bana ölecek diye öyle acınası gözlerle bakma. Sen de kendi hayatına dikkatle bak! Sen de her an ölüyorsun doktor.” Bir boksörün rakibine indirdiği darbe ile onu yere sermesi gibi, hastası da dünyaya tutkun benliğini yere sermişti. Benliği günlerce sersem sepet yere serili bir vaziyette kalmıştı. Aklından gitmiyordu o cümle. “Sen de her an ölüyorsun doktor.” Belki de hissettiği her anın bitişi, insanın her anından ayrılışı, her anın ölümüydü. Hastası yapacağını yapmıştı. Bir daha ölmeye yakın kanser hastalarına acınası gözlerle bakmayacaktı. Acınası gözlerle bakılması gerekenler, her an öldüğünü fark etmeyen ve buna göre yaşamını organize etmeyen insanlar olmalıydı.''



    '' İnsan sorunlarının içinde boğulduğunu hissettiği anda bakışlarını gökyüzüne çevirebilir ve kendine şunu söyleyebilir: “Her şeye rağmen gökte ay var.”....''



    Mustafa Ulusoy /Ay Terapisi
     

Bu Sayfayı Paylaş