Arkadaşlar bu hikaye gerçek bunu annem ve babamdan birçok kere dinlemiştim ve ben her köyde her kasabada var zannediyordum meğer tek örneği benim memleketim Ürgüp'te imiş :saygilar: Mustafa Güzelgöz diğer adıyla Eşekli Kütüphaneci (d.1921-ö.2005). Kütüphaneyi halkın ayağına götürmek düşüncesi ile Ürgüp seyyar kütüphanesinin yedi katır ve üç atı ile yöredeki 36 köye hizmet götürmüştür. 1972 yılında emekli olan eşekli kütüphanecinin yaşam öyküsünü, yazar Fakir Baykurt, Eşekli Kütüphaneci adlı eserinde romanlaştırmıştır. Ayrıca yazar Ahmet Şerif İzgören "Süpermen Türk olsaydı Pelerinini Annesi bağlardı" adlı kitabının girişimcilik bölümünde Mustafa Güzelgöz'ün hikâyesini anlatmaktadır. Güzelgöze 1963 yılında Amerikan Barış Gönüllüleri Derneğinin İnsanlığa Hizmet Ödülü verilmiştir. Mustafa Güzelgöz, Nevşehir Devlet Hastanesinde tedavi görürken 18 Şubat 2005te kalp yetmezliğinden ölmüştür. Mustafa Güzelgöz Mustafa Güzelgöz, Ürgüplü hemşehrileri gibi İstanbula çalışmaya gider ve burada Tiftik ve Yapağı Dışsatım Birliğinde depo memuru olarak iş bulur; fakat II. Dünya Savaşının çıkması üzerine 1940 yılında askere alınır. Tokatta 3,5 sene süren askerliğinin ardından memleketine döner. Amacı yeniden İstanbuldaki işine dönmektir; ancak ailesi kendisinin Ürgüpte kalıp hayatını burada kurmasını istemektedir. Güzelgözün futbol konusundaki bilgi ve deneyimi Kaymakamın gözünden kaçmaz, boş zamanlarında Ürgüplü gençleri futbol çalıştırması şartıyla iş bulmayı teklif eder, Tahsin Ağa Kütüphanesi memuresinin emekliliğe ayrılması üzerine boşalan kadroya Güzelgöz atanır. İlk iş olarak harf devrimi sonrasında kütüphanenin rutubetli bir odasına atılmış olan Osmanlıca kitapları çıkartarak kurtarır. Kütüphanecilik alanında herhangi bir bilgisi olmayan Güzelgöz, kütüphanecilik üzerine yazılmış bir el kitabından yararlanarak modern bir kütüphane oluşturma çabasına girişir. Yakın çevresindeki tanıdıkları ile konuşarak ellerindeki kitapları kütüphaneye bağışlamalarını sağlar ( İleri ve Talipoğlu, 2007). Eşeklerle Kitap Taşıma Güzelgöz, kaymakamla birlikte katıldığı heyet gezilerinde; halkın, heyette bulunan doktor öğretmen veteriner gibi halkın gereksinimlerini karşılayan meslek adamlarına büyük saygı gösterirken; bir kütüphane memuru olarak kendisine aynı saygının gösterilmediğini fark eder. Bunun üzerine bir kütüphane görevlisi olarak halka nasıl faydasının dokunacağını düşünmeye başlar. Köylünün imkânsızlıklar sonucu yararlanamadığı kütüphaneyi onun ayağına götürmeye karar verir. Bunun için en uygun olan yöntem, kitapları eşeklerle taşımaktır. Kitapları taşımak için gerekli olan sandıkların krokisini hazırlayarak marangoza yaptırır. Ödünç vereceği kitaplar içinde bir izleme defteri hazırlayarak yollara düşer. Böylece 36 köye hizmet vermeye başlar. Güzelgöz, Tahsin Ağa Kütüphanesinin yeni binasına kat çıkmak ve gezici kütüphane hizmetinden daha çok insanın faydalanabilmesini sağlamak amacıyla bakanlığa başvurarak iki adet yeni memur kadrosu ve eşekler için yem bedelinin karşılanmasını ister. İstediklerini alır. Bu kadrolara görevli alınırken bir eşek sahibi olması ve kendi bölgesinde en az beş köye hizmet götürmesi şartı aranır. Kitap sayısını arttırmak ve de özellikle çocuk kitaplarına gereksinim bulunmaktadır. Ürgüp dışında çalışmakta olan hemşehrilerin adresini toplayabildiklerine el yazısı ile tek tek mektup yazarak kitap göndermeleri isteğinde bulunur. Bir ay sonra mektuba cevap olarak paketlerle kitaplar gönderilmeye başlar. Bazı Ürgüplüler gazete ve dergilere abone olmuşlardır. Güzelgözün Ürgüp Sisteminin gelişmesi süreci içinde özellikle değinilmesi gereken ara başlıklar bulunmaktadır: Balzac Okuyan Köylü Köylere götürülen bu hizmet neticesini vermeye başlamıştır. Karacaoğlan, Alinin Hayber Kalesi Cengi ile başlayan okuma zevki ve alışkanlığı gelişmiş; Karain köyünde Balzacın klasikleri bile okunmaya başlanmıştır (Yaşar, 1991). Kız Kaçırmak İsteyen Genç Sevdiği kızı kaçırmak isteyen genç, Türk Ceza Kanununu alıp inceledikten sonra kanunda bu fiilin cezasının idama kadar gittiğini; en azından 7 yıl hapis olduğunu öğrenerek bu niyetinden vazgeçmiştir. Genç bunu öğrendikten sonra Güzelgöze teşekkür ederek zihninde kurguladıklarını anlatır ve kanun kitabının hayatını kurtardığını söyler (Güney, 1991). Okuyan insan suç işlemez Kadınların Kütüphaneye Gelmesi Güzelgöz, kütüphaneyi sosyalleşme merkezi olarak köy kahvesine bir seçenek haline getirmek istemektedir. Köylüyü kütüphaneye çekebilmek amacıyla gurbetçilerden toplanan yardımlarla kütüphaneye radyo koyar. Bu girişim sonuç vermiş ve köyün erkekleri kütüphaneye gelmeye başlamıştır. Ancak kadınlar hala evinde işinin ve çocuğunun başındadır. Güzelgöz kadınları da kütüphaneye çekebilmek amacıyla haftanın belirli bir gününü onlar için ayırır. Ardından kadınların daha çok sayıda gelmelerini sağlamak amacıyla gurbetteki hemşehrilerinden bir kez daha bağış toplayarak dikiş makineleri satın alır. Makine kullanmayı bilen kadınların yardımıyla dikiş kursları açılır. Kadınların kurs vakitlerinde göz önüne dikiş, nakış, moda, yemek yapımı ve çocuk bakımı ile ilgili kitaplar konarak kadınların ilgi alanlarına ve ihtiyaçlarına yönelik kaynaklar sunulur. Böylece köylü kadınlar kütüphanelere çekilerek okuma alışkanlığı kazandırılmaya çalışılır (İleri ve Talipoğlu, 2007). Güzelgöz'ün Diğer Girişimleri Güzelgöz, köylere kitap taşımak kadar yöresinde başka girişimlere de öncülük etmiştir. Yaptığı bu çalışmalarla, yöredeki sosyal ve kültürel hayatı zenginleştirmiştir. Spor teşkilatı ve Köy Gazetesi Güzelgöz, kütüphaneleri tam anlamıyla bir eğitim merkezi haline dönüştürmek için bunların yanına bir de spor teşkilatı kurmuştur. Bir çok kütüphanenin yanda voleybol sahaları kurulmuş gençlerin futbola olduğu kadar diğer spor etkinliklerine de dikkatleri çekilmeye çalışılarak bedensel olarak güçlenmeleri amaçlanmıştır. Karain, Mustafapaşa ve Çökek köylerinde, köy duvar gazetesi için panolar konmuştur. Bu panolara köyle ilgili haberler yazılmakta, Türk büyüklerinin resimleri asılmaktadır. Özelikle bu resimleri gören köylüler altındaki yazıları da merak ederek okumaktadır (Ulus Gazetesi, 1963). Folklor ve Bando Çalışmaları Güzelgöz, Ürgüp ilçesinde ilk folklor oyunlarını başlatır. İlk bando çalışmalarını hayata geçirir ( İleri ve Talipoğlu, 2007). Ürgüpte İlk Sinema Gösterimi ve Fotoğrafçılık Çalışmaları Modern iletişim araçları ile Ürgüp halkını tanıştırmak amacıyla köy köy gezerek 16 mm'lik sinema makinesiyle gösterimler yapar. Konusu, kültür-sanat, tarım, hayvancılık ve gündelik yaşamı kolaylaştırıcı bilgileri içeren belgesel filmleri köylerin uygun alanlarında göstererek köylüyü bilgilendirmeye çalışır. Ayrıca fotoğraf makineleri, agrandizör ve baskıda kullanılan sarf malzemelerini sağlar. Saydam gösterimi için bir makine bir de jeneratör edinir. Böylece elektrik imkânı olmayan köylere bu hizmeti götürme imkânını da sağlamış olur (İleri ve Talipoğlu, 2007). Ürgüp ve Çevresinde Kooperatifçilik Çalışmaları Güzelgöz, sosyal ve kültürel etkinliklere öncülük etmenin yansıra yörenin ekonomik olarak kalkınması için de çalışmalarda bulunur. Çökek köylüsünün ürettiği üzümü yok pahasına satmaktadır. Güzelgöz köylünün elindeki ürünü değerlendirebilmesi için köylüyü kooperatifçilik çalışmalarına yöneltir ( İleri ve Talipoğlu, 2007). Halkına Hizmet Götüren Gönüllüler Yarışması 1963 yılında Amerikada dünya çapında bir yarışma açılmıştır. Amerikan devletinden bağımsız olarak düzenlenen bu yarışma, halkına gönüllü olarak hizmet eden yaratıcı insanlar arasında düzenlenmektedir. Yarışma ile ilgili çağrının Devlet Planlama Teşkilatına ulaşması üzerine adayın kim olabileceği düşünülür. Teşkilatta memur olarak çalışmakta olan bir Ürgüplünün önermesiyle Güzelgöz, DPTye çağrılır. Hazırlanan evraklarla beraber gönderilen çalışmaların yerinde incelenmesi isteği üzerine Amerikadan üç kişi gelerek çalışmalarda bulunur. Bölgedeki yüksek okuma yazma oranı ve kütüphanecilik sisteminden çok etkilenirler. Çektikleri fotoğrafları ekledikleri olumlu görüşlerinin yer aldığı rapor yarışma jürisine sunulur. 21 Kasım 1963 tarihinde tüm dünyadan önerilen adayların eserleri toplanır. İlk eleme sonrasında Türkiye, İtalyan ve İspanyol rakipleriyle finale kalmıştır. İspanyol aday Miguel, dağ ve ova köylerine salgın hastalıklara karşı aşı götürmüş, yaptığı aşılarla halkının sağlığını kurtarmış, özellikle çocuk ölümlerini aza indirmişti. İtalyan aday Jiordano ise köprü altı çocuklarını okutmuş onları topluma kazandırmak için uğraşlar vermişti (Baykurt, 2007). Juri üyelerinin yarısı ödülü İtalyan adaya verme yanlısıdır. Türkiyeden yana olan Jüri başkanı Dwight Cook yaptığı konuşmada Güzelgözün yaptığı hizmeti toplumsal bir önlem olarak gördüğünü çocukların köprü altına düşmemesi için bu çalışmaların yapıldığını söyler. Eşit olan oylamada başkanın oyu ile Türkiye kazanır. Dünyada ve Türkiyede sonuç büyük yankılar uyandırır. The Lane Bryant Uluslararası İnsanlık Hizmetinde Gönüllü Takdirnamesi aldı. Amerikan Elçisinin Ziyareti ve Cip Hediye Edilmesi Yaptığı çalışmaları ile ulusal ve uluslararası pek çok yayın kuruluşunda yer alan Güzelgöz e ilk olarak 1963 yılında Amerikan Barış Gönüllüleri kuruluş tarafından 1960 model bir cip hediye edilir. Amerikalı İktisadi Kurul Başkanı Vandayk, Ürgüpte Nevşehir valisine Tahsin Ağa Halk Kütüphanesine hediye edilen cipin devir teslimini yapar. Güzelgöz , 1967 yılında Amerikan büyükelçisinin Ürgüpe yaptığı gezide, kendisinin karşılayarak yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verir. Gördüklerinden etkilenen büyükelçi kütüphaneye bir pikap araç hediye eder (İleri ve Talipoğlu, 2007). Soruşturma ve Jubile Güzelgöz, Kütüphane Müdürlüğü dışında on iki kurumda daha görev almaktadır. Başarıyla ve büyük bir şevkle yürütmekte olduğu bu görevler onu bölgesel kalkınma önderi haline getirmiştir. Tüm bunlara karşın asli görevi olan kütüphane müdürlüğünü ihmal ettiği ve yürütmekte olduğu diğer görevlerinde şahsi çıkar sağladığı şikayetleri üzerine bir soruşturma açılır. Soruşturmayı yürütmek için Ankaradan müfettiş gelmiştir. Güzelgöz bunca emeğinin ardından kendisi hakkında açılan bu soruşturma ile ilgili olarak yaptığı bunca hizmete karşın ortada bir politika olduğunu, kıskançlık ve fesat olduğunu hiç düşünmediğini belirtmektedir (Baykurt, 2007). Müfettiş yaptığı incelemeler sonucunda kütüphane çalışmalarını aksattığı ve görev aldığı diğer kurumların ödeneklerini çıkarı için kullandığı sonucuna varır. Yaşanan tüm olaylarda hep yanında olan yetkililerden destek bulabileceğini sanır ancak yanılır. Güzelgöz soruşturma döneminde ve sonrasında yalnız bırakılır. Teftiş sonucunda üç maaş indirilmesine karar verilmiştir. Görüşmek amacıya gittiği Nevşehir valisi Mehmet Bey, Güzelgöze onun adına emekliliğini istediğini söyler. Güzelgöze 1972 de bir jubile düzenlenir. Bu jubileye resmi makamlar da dahil olmak üzere üniversiteden öğretim elemanları, Ürgüplüler ve İstanbuldan gelen konuklar da katılır. Görkemli geçen tören sonunda Güzelgöz yaptığı veda konuşması ile 28 yıllık kütüphanecilik görevine 50 yaşında veda eder. Bir İstanbul ziyaretinde Millet Kütüphanesinde kendisi hakkında bu olumsuz raporu yazan müfettiş Şemim Bey'le karşılaşır. Aralarında geçen konuşmada raporu olumsuz yazması için kendisine baskı yapıldığını söyler ancak tüm ısrarlarına rağmen Güzelgöz, kimin baskı yaptığının öğrenemez (Baykurt, 2007). Mavi Kitap Mustafa Güzelgözün kıymetini bilenler, çabalarını bir kitapta topladılar. Baykurtun Mavi Kitap olarak adlandırdığı çalışma, Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi tarafından Mustafa Güzelgöz ve Eşekli Kütüphane adı ile çıkarıldı. Kitap, Güzelgöz'le ilgili görseller, çeşitli gazetelerden haberler ve devlet kurumları arasındaki yazışmalardan oluşan görsel ve yazılı materyallerin bir araya getirilmesi ile oluşmuştur. Güzelgözle yapılan bir söyleşinin de yer aldığı kitap, gezici kütüphaneler olgusunu ve Güzelgözü çeşitli açılardan ele alan makalelere de yer vermektedir. Hakkında Yapılan Diğer Çalışmalar Fakir Baykurt'un kaleme aldığı Eşekli Kütüphaneci adlı roman, Ürgüpü görmeye gelen Yunanlı genç Dimitriosun gözünden konu edilmektedir. Roman, Güzelgöz, yöresel bir aşık olan Refik Başaran, Ürgüp ve Yunanistannın Larisa kentlerinin kardeş kentler olmasının anlatıldığı üç öykü sarmalının içinde işlenmiştir. Bir diğer çalışma, Aydın İleri ve Tayfun Talipoğlunun ortak çalışması olan kitaptır. İlk baskısı 2006 yılında yapılan Eşekle Gelen Aydınlık adlı bu çalışma, Güzelgözle ilgili makalelere, basında çıkan haberlere, köşe yazılarına, karikatür ve zengin bir fotoğraf içeriğine yer vermektedir. Talipoğlunun Güzelgöz'le yapmış olduğu ropörtajın yer aldığı bir CD yi ek olarak veren kitap, Mavi Kitap'ın güncellenmiş ve zenginleştirilmiş bir versiyonu olarak görülebilir.
yattığı yerde nur vardır umarım, insanları bilgilendirmek bilgilerini paylaşmak ne kadar yüce bir duygu, aşık ne demiş. Yöresel şive ile; İSTERİMKİ BU DÜNYADA HİÇ KİMSE CAHİL GALMASIN OKUSUN İLMİN KİTABINI CAHİLDEN AKIL ALMASIN GENDİ GENDİN YEDENLERE İLİM TAHSİL EDENLERE İLME DOĞRU GİDENLERE CEHALET MANİ OLMASIN İLM EDENLER NURLAŞIYO İLM ETMİYEN KÖRLEŞİYO İLİMLE DÜNYA BİRLEŞİYO SÖYLEKİ NEDEN OLMASIN CAN YAKMADAN ATOM GÜCÜ BİRLEŞSİNLER TÜM BİLİMCİ DİLERİM OLSUN SAHİCİ DÜNYADA SİLAH GALMASIN İNSAN HAKLARI HAK OLSUN BU HAKKI BİLEN ÇOK OLSUN BÜTÜN SİLAHLAR YOK OLSUN CEHALET CAN DAĞLAMASIN DÜNYA CENNETTİR İNSANA EŞİT OLSUN SANA BANA GIYILMASIN HİÇ BİR CAN'A ANALAR AĞLAMASIN BÜTÜN DÜNYA ALLAH DİYO ONUN NİMETİNİ YİYO İNSAN KISBETİNİ GİYO AYRILIK GÜDEN OLMASIN GENDİN BİLEN BUNU ANLAR ÇÜNKİ HAKTIR BÜTÜN CANLAR YARDIMLAŞSIN TÜM İNSANLAR DÜNYADA FAKİR GALMASIN BİR GARİBİM BUDUR DERDİM TÜM DÜNYAYI BENDE GÖRDÜM İSTERİMKİ BENİM YURDUM DÜNYADAN GERİ GALMASIN. NEŞET ERTAŞ ustanın kulaklarınıda çınlattık. Mustafa Güzelgöz yazmış sanki bu şiiri. şiir ve yazı alıntıdır....
Alıntıların en güzeli herhalde arkadaşım..emeğine yüreğine sağlık teşekkür ederim...Çok duygulandım işte adamın çabalarını destekleyip yeni atılımlar yapması gerekirken amanın köy halkı okursa bilinçlenirse neler olur korkusuyla adamı engellemişlerdirkesin....Cahillik cahilleri kullanmayı isteyenler için kılıftır....Darbelerin sonuçlarında da hep kitaplar yakıldı neden???Kimse uyanmasın başını kaldırmasın diye tabiki....