Son kelimeyi başa koy

''Bir günde sana elbise dikecek terziyi nasıl buluruz'' dedi Sybell .''Ama şu bulvarda Pierre'in modacısı var,istersen oradan bir şeyler bakabiliriz,hepsi özel tasarımdır merak etme''
David'in gözlerinin önüne tropikal kuşlar geldi bir an,çabucak etrafa göz gezdirdi, başıyla az ilerideki beş katlı Armani mağazasını işaret ederek.''Oraya kadar gitmeyelim şimdi, dedi ''Sanırım şuradan bir günlüğüne bir şeyler bulabiliriz.''

 

Bulabiliriz dedim ya sana niçin 6 gündür bekliyoruz burda,niçin kimse birşey yazmıyor.Ağaç olduk sokağın ortasında

 

" Ortasında kalmayalım sokağın" dedi genç kadın sözlerine devam ederek "Ne gerek var şimdi masraf yapmaya ,senin evine gidelim sen üstünü değiş bende evlendikten sonra değişmesini istediklerime bir bakayım"

 

"Bakayım mutlu aşk yuvamızın ne gibi değişikliklere ihtiyacı var."
David dehşetle kadına baktı:" Bu biraz hızlı olmadı mı aşkım"
"Beklememizi gerektiren birşey olduğunu sanmıyorum aşkım"diye cevap verdi Sybell "yoksa bana tereddutlerin olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun David?"

 

David sinirlenmeye başlıyordu İçinden "çoklu yazar tarafından yazılan bir karakter olursan bu gelir işte başına" diye düşündü .Sybell e dönüp " Susamlı simidim 7 sayfa önce sana dizlerimin üstünde evlenme teklif ettim ,istersen şimdi Las Vegas a uçup senine evlenebilirim. "

 

''Evlenebilirim biliyorsun'' diye tekrarladı David ''Her ne kadar araya 4 izbandut abi,evlilikten kaytarma düşüncesiyle yan çizme çabalarım ve Sybell'in iskoç klanının başına açacağı dertlerin korkusuyla kendimle çelişmem girse de ''diye tamamladı içinden kendini..
''Ooo ballı kurabiyem ''diyerek yelkenleri suya indirdi Sybell ''Bu çook romantik olurdu'' Ama hayallerimin düğününü yapmadan,o şahane gelinliği giymeden bunu yapmak istemiyorum.Ve tabii düğünün her bir ayrıntısıyla bizzat ilgilenmekten alacağım zevki de unutmayalım..Eee hadi ne bekliyoruz evine gidelim artık''

 

Artık insanların ilgisi kaybolmaya başladı balkabağım o yüzden uzatma gidip evlenelim dedi David dişlerini sıkarak.Bu arada Sybell'de yanlarından geçerken David'i bakışlarıyla soyan kadınların gözlerini neyle oyacağının fantazisini yapmakla meşguldu.

 

''Meşgul çalıyor'' dedi David .''Ne hı? Sybell yanlarından geçen esmer kadına neredeyse x-ray ışınları saçarak bakıyordu.
''Mücevhercim,dedi genç adam.''Sana sürpriz yapacaktım ama evlenme tarihini öne aldığımıza göre aile yadigarı yüzüğümüzün onarımı yerine başka bi tane seçmeliyiz belki de'' Sybellin ilgisi aniden David'e dönmüştü. ''Nasıl bir aile yadigarından bahsediyoruz?''

 

Bahsediyoruz böyle şeylerden ama boş ver,sen haklısın haydi gidip evlenelim dedi genç kadın.Ve sonunda daha fazla uzatmadan Las Vegas'a gidip evlendiler.Sonsuza kadarda mutlu,mesut yaşadılarrrrrrr.Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.....

(Hikayemiz kısır döngüne girdiği için baş kahraman olarak bitirdim.Son kelimeyle yeni birşey başlatın bakiimmmm )

 

Kerevetine çıkarak yavaşça gerindi genç kız. Sıkılmıştı artık bu evden bu hayattan yeni heyecanlar arıyordu her gece uyumadan önce onlarca hayal kuruyordu. Kimisinde ajan kimisinde ünlü bir şarkıcı oluyordu. Tek kurmadığı hayal kendi hayatıydı.

 

hayatın sana gülmesini beklersen,çok uzun beklemen gerekebilir ,sen hayata gül çok geç olmadan

 

Geç olmadan sahip olduklarının farkına varmazsan pişmanlık kapını çalar.

 

çalar saatle uyanmayı planlasam da dün sabah uynamadım

 

uyanamadım olan bitene ,fena kazık yedim

 

yedim parayı döndüm köşeyi

 

Köşeyi dönünce gördüğüm manzarayla şaşkına döndüm.

 

Döndüm, tekrar baktım. sen hala yoktun(!)

 

Yoktun görünürde,oysaki varlığın doldurmuştu her yeri

 

her yeri sarmış olsada karanlık, küçücük bir umut varsa aydınlığın geleceğine dair, sımsıkı tutun ona, bırakma...

 

Bırakma,ellerini sımsıkı tutan elleri